txtsaglikkitabi
Abse: Ici cerahat dolu sisliklere verilen isimdir. Vucudun her tarafinda ortaya cikabilir. Nedeni vucuda giren mikroplardir. 
 
Adale romatizmasi: Cogunlukla, siddetli soguk alginliklarindan sonra gorulen ve hareket etmenin zorlasmasina neden olan bir cesit romatizmadir. Tip dilinde Myalgia, Fibrozit denir. Korunmak icin terli camasirlari, en kisa zamanda degistirmek ve usutmemek gerekir. 
 
Adenit: Boyundaki lenf damarlarinin sismesi sonucu meydana gelen iltahapli sislige adenit denir. 
 
Agiz yaralari: Agiz yaralari, "basit" ve "derin" veya "sert kenarli" yaralar olmak uzere iki grupta toplanabilir. Cogunlukla, usutme veya hazimsizliktan kaynaklanir. Yaralarin etrafi, kirmizi bir cizgi ile cevrilidir. Baslangicta, ici su dolu kabarciklar halindedirler. Sonradan patlayarak etrafa yayilir ve sancili agrilara neden olurlar. Cocuklarda; kizamik ve cicek hastaliklari sirasinda da ayni yaralar meydana gelebilir. 
 
Agrili aybasi hali: Tip dilinde dysmenorrhoea/dismenore denilen bu hâl, ozellikle aybasi kanamasinin basladigi ilk gun gorulur. Bazi kimselerde, agrilar aybasi kanamasinin baslamasindan bir kac gun once ortaya cikar ve kanamanin baslamasiyla kesilir. Bir kisminda da kanama baslamadan, kanama gorulen gunlerde ve sonraki birkac gun icinde hissedilir. Bu cesit agrilara, cogunlukla 18-24 yaslari arasindaki kadinlarda rastlanir. Agri, gobek altinda veya bacaklarin ust kisminda kasilmalar seklinde baslar. Kusma gorulebilir. Yuz, sararir ve terleme artar. 
 
Akrep sokmasi: Akrep; sicak ve nemli yerlerde yasayan, kivrik ve kalkik kuyruguyla zehirli bir ignesi olan bocektir. Akrep soktugunda yapilacak ilk is; soktugu yerin altini ve ustunu sikica baglamaktir. Sonra; ignenin bulundugu yer, iki parmak arasina alinip, kan akincaya kadar sikilir ve uzerine amonyak surulur. 
 
Albuminuri: Idrarda, albumin bulunmasina; Tip dilinde Albuminuri; halk arasinda ise, aktutma denir. Bir cok hastaliklarda, ozellikle Bobrek hastaliklarinda, idrarda albumin gorulur. Mumkun oldugu kadar sut icmeli, patates haslamasi ile muhallebiyi sofradan eksik etmemelidir. Baharatli yiyecekler, biber, tursu ve tuz kesinlikle terk edilmeli; kahve ve fazla miktarda su icilmemelidir. 
 
Alerji: Vucudun, bazi madde veya hava sartlarindan etkilenmesi yahut psikolojik etkenler sonucu ortaya cikan bir hastaliktir. Once, alerjiye neden olan etkenleri bulmak gerekir. Alerjinin belirtileri de; sahsa gore degisir. Kiminde kasinti, kiminde kurdesen, kiminde astim gorulur. Hasta, eger bazi maddelerle temasindan dolayi alerji oluyorsa, o maddenin uzaklastirilmasi ile mesele kendiliginden cozumlenmis olur. 
 
Altini islatmak: Tip dilinde Enuresis denir. Altina ve yatagina iseyen cocuklar; genellikle anne ve babasindan yeteri kadar sevgi ve ilgi gormeyen cocuklardir. Hastalik, belli bir nedenden kaynaklanmiyorsa; yapilacak is, cocuga ihtiyaci olan sevgiyi vermektir; ancak altini islatmak, herhangi bir bobrek rahatsizligi veya seker hastaligindan da kaynaklanabilir. Bu nedenle doktora gitmek gerekir. 
 
Anne sutunun azligi: Anne sutunu artirmak icin bol bol sulu gidalar yemek, uzuntulerden siyrilip bir sure dinlenmek faydalidir. 
 
Anus kasintisi: Anus (serc); yani sindirim kanalinin dogrubagirsak denilen son kismindaki cikis deligi veya cevresinde (oturak yerinde) gorulen kasintilarin nedeni cesitlidir. Bunlar arasinda; kilkurtlari, sumuksu akinti, basur, catlak, ishal veya kabizlik, egzama (mayasil), sinir bozuklugu veya yeteri kadar temizlige dikkat edilmemesi sayilabilir. 
 
Apandisit: Korbagirsagin iltahaplanmasi sonucu ortaya cikan bir hastaliktir. Muzmin apandisitte; kat’iyetle ilac verilmez. Ameliyat gerekir. Had apandisit; karnin ortasindan baslayip, sag alt kisma yerlesen bir agri ile kendini gosterir. Hazimsizlik ve gazdan sikayet edilir. Kusma gorulebilir bazen de migde bulantisi olur. 
 
Ari sokmasi: Ari; bal ve balmumu yapan fakat, ignesiyle sokan bir bocektir. Hassas bunyeli kimseleri soktuklari zaman,onlarin sok gecirmelerine neden olabilirler. Esek arilari ise; bal arilarina nazaran daha tehlikelidir. Ari sokmasinda yapilacak ilk is; arinin ignesini, ucu yakilmis bir igne ile cikarmaktir. Sonra arinin soktugu yerin alt ve ustunden sikica bogulur. Uzerine soguk su dokulur. 
 
Arpacik: Halk arasinda it dirsegi de denir. Doktorlarin Hordoleum dedikleri hastaliktir. Goz kapagindaki herhangi bir kilin dibinde; ici dolu bir sislik meydana gelir. Aci ve zonklama vardir. Arpacikla, hicbir sekilde oynamayin, onu sikmayin! Beslenmenize onem gosterin, uzuntulerinizi birakip biraz daha mutlu olmaya bakin. 
 
Astim : Hasta, kriz geldigi zaman soluk almakta zorluk cektigini zanneder, gercekte nefes vermekte zorluk vardir. Bunun nedeni de, akcigerlerdeki kucuk hava borularinin daralmasidir. Buralardan gecen hava, isliga benzeyen bir ses cikarir, ki buna hirilti denir. Astim, bir kac grup nedenden kaynaklanir. Bunlarin basinda da bunye gelir. Yani, bazi kimselerde bas agrisi ne kadar tabi bir seyse, digerlerinde de astim o kadar dogaldir. Bazi kimseler, toz, kil, yumurta, sut, aspirin, cicek tozu ve benzeri seylere karsi hassastirlar. Bu hassasiyet, astim krizleri seklinde kendini gosterir. Tedavi icin, hastayi etkileyecek bu unsurlarin ortadan kaldirilmasi yapilacak ilk istir. Asiri heyecan veya korku da astim krizine yol acabilir. Bu gibi durumlarda hastayi sakinlestirmek yapilacak ilk istir. Bazi kimselerde de, Had Bronsit sonucu astim krizi gorulebilir. Kalp yetmezligi de astim krizine neden olabilir. 
 
Astigmatlik: Goz yuvarlagi caplarinin duzensiz olmasi sonucu ortaya cikan bir cesit goz bozuklugudur. Hasta; noktalari bir cizgi halinde gorur. Cogunlukla dogustandir. Miyopluk veya hipermetroplukla beraber de gorulebilir. Bazi astigmatlar, bas agrilarindan da sikayet ederler. Tedavi icin doktorun verecegi gozlugu kullanmak gerekir. 
 
Asiri aybasi kanamasi: Aybasi gorme arasindaki sure normaldir. Fakat kanama coktur ve normal suresinden fazla devam eder. Nedenleri cesitlidir: rahimde ur, rahim carpikligi, yorgunluk, sinir bozuklugu, atesli hastaliklar veya evlilik hayatindaki uyusmazliklardan kaynaklanabilir. 
 
Ates: Vucut sicakliginin yukselmesine ates denir. Vucut sicakligi bedenin her yerinde ayni degildir. Ornegin; termometre agiza konuldugunda gorulen isi, koltuk altina konuldugunda gosterdigi isidan 0,5 derece daha dusuktur. Diger taraftan, vucut isisi gun boyunca da 0,5 derece oynar. Sabahin erken saatlerinde isi dusuk, aksam saatlerinde yuksektir. Vucut isisi 36,2 - 37,5 arasinda ise normaldir. Atesle birlikte; usutme, titreme, bas agrisi, bunalma, huzursuzluk, vucut kirginligi, istahsizlik, kabizlik, sayiklama, havale veya koyu renkli idrar cikarmada gorulebilir. Atesin nedeni, genellikle soguk alginligi, grip, bademcik iltihabi, bogaz agrisi, bronsit, sinuzit, kulak iltihabi, bagirsak iltihabi veya bobrek hastaliklarindan biri olabilir. Bu nedenle tedaviden once nedeni tespit etmek gerekir. 
 
Ayak agrilari: Cogunlukla yorgunluk, bag yerlerinin burkulmasi, fazla kilo almak veya bazi hastaliklardan kaynaklanabilir. Onemli bir hastaliktan kaynaklanmayan agrilarda yapilacak masaj ve dinlenme cok faydali olur. 
 
Ayak burkulmasi: Yururken, kosarken veya atlarken ayak kaslarinin beklenmedik bir durumla karsilasmasi sonucu gorulur. Burkulmadan hemen sonra agri, sisme ve morarma olabilir. 
 
Ayak cibani: Ayak derisindeki ter bezleri ve kil keselerinin mikroplanmasi sonucu ortaya cikar. Ciban yerinde, ilk once sert ve kirmizi bir kabarti belirir. Agri vardir. Sonra iltihaplanir. Cibani sikmamak gerekir. 
 
Ayak sismesi: Ayak sismesi; uzun sure ayakta durma, dolasim sisteminin yetersiz olmasi, gebelik, uzun sure hareketsiz kalma veya incinme, burkulma sonucu ortaya cikar. 
 
Ayak terlemesi: Ayaklarin normalden fazla terlemesi genellikle ter bezlerinin asiri derecede calismasindan kaynaklanir. Diger taraftan, kalin corap giymek, atesli bir hastalik veya normal vucut sicakliginin dusmesi de ayak terlemesine neden olabilir. 
 
Aybasi duzensizligi: Aybasi kanamasi normal olarak 2-7 gun surer. Normal olarak 28 gunde bir gorulen aybasi kanamasi, bazi hallerde vaktinden once veya sonra da gorulebilir. Nedeni; asabi krizler, hormon dengesizligi veya bunye zayifligi olabilir. 
 
Aybasi kanamasi azligi: Aybasi kaninin normal miktari; saglam kadinlarda 7-77 gram arasinda degisir. Cogunda 27-75 gram arasindadir. Ortalama miktar 50 gram kabul edilir. Aybasi kaninin yukarida belirtilen miktarlardan az olmasi, cogunlukla ruhsal durumla veya kansizlikla ilgilidir. 
 
Aybasi kanamasinin gecikmesi: Normal olarak zamani geldigi halde aybasi kanamasi baslamazsa; gebelik, kansizlik, tiroid veya karaciger hastaliklari akla gelebilir. Ayrica yorgunluk, sinirlilik veya adetten kesilme de dusunulebilir. 
 
Aybasi kanamasinin uzun surmesi: Normal aybasi kanamasi 2-7 gun devam eder. Bazi kimselerde bu sure uzar. O zaman rahimde ur veya kist oldugundan, yumurtaliklarin usutulmus olmasindan, sinir veya kalp hastaligindan suphe edilir. Tedaviye gecmeden once esas nedeni bulmak gerekir. Onemli bir durum yoksa asagidaki recetelerden arzu edilen uygulanir. 
 
Aybasi kanamasi yoklugu: Genc bir kiz bulug cagina geldigi halde, aybasi gormeye baslamamissa, aybasi yoklugundan soz edilir. Bu durum karaciger hastaliklarindan, kansizliktan veya tiroit bezi bozuklugundan kaynaklanabilir. Oncelikle nedeni bulmak gerekir. Normal aybasi goren kadinin da; kansizlik, karaciger rahatsizliklari, beslenme bozukluklari veya tiroid bezi hastaliklari sonucu aybasi kanamalari kesilebilir. Ote yandan aybasi yoklugu, gebeligin veya menapozun isareti olabilir. 
 
Bademcik iltihabi: Bademciklerin iltihaplanmasina tip dilinde tonsilit denir. Bademcikler sis, kirmizi ve yesilimtrak beyaz renkte cerahatli gorunumdedir. Yutkunma sirasinda agri yapar. Hastada kiriklik, bas agrisi ve vucut agrilari vardir. Hastalik birdenbire usutme ve ates ile baslar. Geregi gibi tedavi edilmezse orta kulak iltihabi, bobrek iltihabi, romatizma ve kalp hastaliklarina neden olabilir. 
 
Bagirsak gazi: Bagirsaklarda hissedilen siskinlik, bagirsak gazindan kaynaklanir. Nedeni, bagirsaklari besleyen bezlerin yeteri kadar calismamasi, yemek yerken fazla hava yutma veya sinir bozuklugudur. 
 
Bagirsak iltihabi: Beslenme bozukluklari, soguk veya sicak icecekler veya kullanilan bazi ilaclar, hastaligin nedenleri arasindadir. Tip dilinde kolit denir. Tedavide rejim ve istirahat esastir. Yenmemesi gerekenler: Lahana, karnibahar, kabak, domates, yagli et sulari, yagli et ve baliklar, konserveler, av etleri, pastirma, sucuk, salam, borek, taze ekmek, butun baharatlar, alkol. Yenilmesinde sakinca olmayanlar: un veya sebze corbalari, yagsiz izgara etler, yogurt, patates puresi, pilav, beyaz peynir ve sebze yemekleri. 
 
Bagirsak kanamasi: Onemli bir hastaligin isareti olabilir. Once kanamanin nedenini tespit ettirmek gerekir. Kisa surede kesilmeyen kanamalarda mutlaka doktora basvurmak gerekir. 
 
Bagirsak solucanlari: Bagirsak solucanlari, insan vucudunda asalak olarak yasarlar. Bunlara bagirsak kurtlari da denir. Genellikle 5 grupta toplanirlar. 
- Yuvarlak kurtlar 
- Kil kurtlari 
- Kamci kurtlari 
- Kancali kurtlar 
- Serit 
 
Balgam: Sumuksu, cerahatli veya kanli gorunuste bir maddedir. Bronsitin isareti olabilir. 
 
Basur: Son bagirsakta bulunan siyah kan damarlarinin genisleme, sisme ve kanamalarina; halk arasinda basur, tip dilinde hemoroid denir. Baska bir hastaligin da belirtisi olabilir. Kabizlik, hamilelik, sismanlik, soguk yerlerde fazla oturma, alkol aliskanligi ve son bagirsaklardaki bazi hastaliklar, basura neden olur. Basurlar ic ve dis olmak uzere ikiye ayrilir. Ic basur; makatin icinde meydana gelen basurlara verilen isimdir. Dis basur; makatin disinda, kucuk, yuvarlak, eflatuni renkte tumorlerdir. Tedavide ilk sart, kabizligi gidermektir. 
 
Bas agrilari: Bas agrilari cesitli nedenlerden kaynaklanir. Bunlar; soyle siralanabilir. 
- Asiri yemekten sonra gorulen veya acliktan kaynaklanan bas agrilari. 
- Goz, kulak veya burun hastaliklarindan kaynaklanan bas agrilari 
- Atesli hastaliklarin neden oldugu bas agrilari 
- Alkol kullanmanin neden oldugu bas agrilari 
- Kafa bolgesinde meydana gelen, kirik, ezik, catlak veya sarsintilardan kaynaklanan bas agrilari 
- Beyin urlarinin neden oldugu bas agrilari 
- Kahve tiryakilerinde kahvesizlikten dogan bas agrilari 
- Kabizlik cekenlerde gorulen bas agrilari 
- Saralilarda gorulen bas agrilari 
- Cikolata, sarimsak, lahana, yesil biber, kuru yemis yedikten sonra gorulen, alerjik bas agrilari 
- Menenjit hastaliginin neden oldugu bas agrilari 
- Fazla miktarda sekerli yiyecek yemekten dogan bas agrilari 
- Dis hastaliklarinin neden oldugu bas agrilari 
- Fazla calisma ve ruhi cokuntulerin neden oldugu bas agrilari 
Bas agrilarinin gercek nedenini bulabilmek icin mutlaka doktora basvurulmalidir. 
 
Basdonmeleri: Hasta, kendisinin veya etrafindaki esyanin boslukta dondugunden sikayet eder. Tip dilinde vertigo denen bas donmelerinin nedenleri cesitlidir. Bunlardan baslicalari sunlardir: 
- Kulak agrisi 
- Arac tutmalari 
- Ani hava degisimi 
- Bazi goz hastaliklari 
- Ilac zehirlenmeleri 
- Dusuk veya yuksek tansiyon 
- Damar sertligi ve bazi kalp hastaliklari 
- Kansizlik ve kan hastaliklari 
- Mikrobik hastaliklar 
- Beyin hastaliklari 
- Sara ve bazi ruh hastaliklari 
Tedaviye baslanmadan once hastaligin gercek nedeninin tespit edilmesi gerekir. Bas donmelerine yapilacak ilk is; hemen oturmak veya one egilmek ve mumkunse hemen yatmaktir. Bas donmesi sik sik oluyorsa mutlaka bir doktora gitmek gerekir. 
 
Bayilmalar: Gecici olarak uyaniklik halinin kaybolmasina halk arasinda bayilma tip dilinde senkop denir. Bu durumda beyin hucrelerine giden oksijen azalmistir. Bayilmanin nedeni; yorgunluk, uzun sure ayakta kalmak, ani heyecanlar, tansiyon yuksekligi, gebelik, kansizlik, damar sertligi ve kalp hastaliklaridir. Bayilmadan once bayginlik hissi gelir. Sonra yuz kul rengini alir. Arkasindan da terleme, carpinti, goz kararmasi ve bas donmesi gorulur. Bu gibi durumlarda yapilacak ilk is hastayi hemen yatirmak, elbise ve camasirlarini gevsetmektir. Sonra yuzune su serpilir ve amonyak koklatilir. 
 
Bel agrisi: Esasli bir hastaliktan kaynaklanmayan bel agrilari, cogunlukla yorgunluk sonrasi gorulur. Dinlenmekle gecer. Uzun suren bel agrilarinda mutlaka doktora gorunmek gerekir. 
 
Bel gevsekligi : Cinsel iliski sirasinda, meninin vaktinden once bosalmasina verilen isimdir. Halk arasinda erken bosalma. Tip dilinde ise ejakulasyon denir. Nedeni cogunlukla ruhsaldir. Tedaviye sinirleri dinlendirmek, acik havada dolasmak, sabah aksam ilik banyo yapmak ve hazmi kolay seyler yemekle baslanir. 
 
Belsoguklugu : Tip dilinde gonore denilen bir cesit zuhrevi hastaliktir. Cinsi munasebetle bulasir. Idrar yollarinda acima, yanma, sislik ve akinti ile belirir. Akinti cerahatlidir. Bu cerehat ellere bulasacak ve eller de gozlere surulecek olursa, korluge neden olabilir. Kadinlarda da, beyazimtirak cerahatli akinti, sik sik idrara gitme, idrar yaparken agri ve yanma ile kendini gosterir. Ureme organlarinda akinti goruldugunde, mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Aksi halde kendisinde bel soguklugu gorulen, bu hastaligi cinsel iliskide bulundugu herkese bulastirir. 
 
Bogaz agrisi : Havasizliktan, toz, sigara icmek, burun tikanikligi, diseti iltihabi gibi nedenlerden kaynaklanir. 
 
Bogaz iltihabi : Tip dilinde farenjit veya anjin adi verilen bu hastaligin nedenleri; nezle ve grip gibi atesli hastaliklarla, havadaki zararli maddeler, sinuzit, alkol veya sigaradir. Yapilacak ilk is; istirahat etmektir. Mumkun oldugu kadar az konusmak da yararlidir. 
 
Bogmaca : Bulasici bir hastaliktir. Tiptaki adi Pertussis'dir. Cogunlukla 1 ila 4 yaslari arasindaki cocuklarda cok gorulur. Ortalama olarak 4-6 hafta devam eder. Hastanin burnu akar, nobet halinde gelen oksuruk gorulur. Bazen kusmaya neden olur. Tedavi icin kesin yatak istirahati sarttir. Hastaya sik sik fakat az miktarda yumusak yiyecekler verilmelidir. 
 
Boyun tutulmasi : Soguk almaktan, boynun carpik durumda bir sure kalmasindan veya nezleden kaynaklanir. 
 
Bobrek agrisi : Bobrek agrisinin nedenleri cesitlidir. Bunlar arasinda: bobrek tasi, bobreklerden idrar akisinin tikaniklik nedeniyle duzensizligi, bobrek uru, bobreklerden cikan zehirli atiklari mesaneye tasiyan borularda tas, ur veya kan pihtisi, bobrek apsesi olabilir. Agrilar sirasinda terleme ve kusma da gorulebilir. 
 
Bobrek iltihabi : Bobreklerin ic kisimlarinin iltihaplanmasidir. Tip dilinde piyelonefrit adi verilir. Iki cesiti vardir: 
- Akut Bobrek Iltihabi : Ani olarak ortaya cikan, titreme, kaburga altlarinda ve yanlarinda baslayip, kasiklara kadar yayilan bir agri ile kendini gosterir. Sik sik idrara gitmek ihtiyaci duyulur. Idrar cikarken de yanma ve agri hissedilir. Ilk onlem olarak belin iki yanina sicak su torbasi konur. Bol su, limonata ve acik cay icilir. 
 
- Kronik Bobrek Iltihabi : Akut bobrek iltihabinin geregi gibi tedavi edilmemis olmasi, kronik bobrek iltihabinin baslica nedenidir. Hastada istahsizlik, ates, halsizlik, bas agrisi, agrili idrar etme ve bel agrilari gorulur. Yapilacak ilk is, bol bol meyva sulari icmek ve asagidaki recetelerden birini uygulamaktir. Ayrica tuz ve hayvani gidalar azaltilmalidir. 
 
Bobrek kumu : Yeterince su icilmemesi, A vitamini eksikligi, bobrek ustu bezlerinin fazla calismasi ve bazi bobrek hastaliklari, bobreklerde kum birikmesine neden olur. 
 
Bobrek tasi : Idrarda bulunan oksalat billurlarinin meydana getirdigi bobrek taslari, kum tanesi kadar olabildigi gibi pinpon topu buyuklugunde de olabilir. Ufak taslar bobrekten kolaylikla cikabilr. Buyukler ise bobreklerden mesaneye giderken siddetli agrilara neden olur Gogsun yukari ve on kisminda, kaburgalarin altinda, ani ve kivrandirici agri hissedilir. Terleme ve kusma da gorulebilir. Idrarin rengi bulanik ve bazen kanlidir. 
 
Bocek sokmasi : Bocegin isirdigi yerde siddetli kasinti, kizariklik ve sislik gorulur. Bocegin zehirli olabilecegini dusunerek asagida tarif edilen islem yapilir. Vakit kaybetmeden bocegin soktugu yerin alt ve ustunden sikica baglanir. Sonra bocegin soktugu yer iki parmak arasina alinip, sikilir ve zehirli kanin akmasi saglanir. 
 
Bronsit : Akcigerlere giden havayollarinin ic yuzundeki zarin iltihaplanmasidir. Akut ve kronik olarak iki gruba ayrilir. 
- Akut Bronsit : Genellikle grip, kizamik, bogmaca veya tifo gibi hastaliklar sirasinda gorulur. Sisli ve soguk havalarda cok rahatsiz olurlar. Hastaligin baslangicinda kuru ve agrili oksuruk, az yapiskan balgam, sonralari sumuksu cerahatli balgam ile hafif ates ve halsizlik gorulur. Mutlaka tedavi edilmesi gerekir. 
- Kronik Bronsit : Bu cesit bronsitte; havayollarini yaglayan bezler buyumus, ic yuzlerinde bulunan tuyler gorevini yapamaz olmustur. Mutlaka tedavi edilmesi gerekir. 
Her iki bronsitte de yapilacak ilk is sigarayi birakip istirahat etmektir. 
 
Burkulmalar : El ve ayak bilekleri herhangi bir kaza sonucu burkulabilir. Bu gibi durumlarda, bilekte agri ve sisme gorulur. Yapilacak ilk is, burkulan yeri rahat bir duruma sokmaktir. 
 
Burun ahtapotu : Burunda et buyumesinden kaynaklanan bu hastaliga tip dilinde adenoid ve polip denir. Hastanin burnundan solumasi guclesir. Daha cok agzindan nefes alip verir. 
 
Burun akintisi : Burun akintisinin nedeni; nezle, saman nezlesi, sinuzit, muzmin nezle, alerjik burun iltihabi veya burna herhangi birsey kacmis olmasidir. Ayrica kizamik baslangicinda da gorulur. 
 
Burun kanamasi : Cesitli nedenlerden kaynaklanan burun kanamalarina tip dilinde epistaksis denir. Genc erkeklerde genellikle ergenlik donemlerinde, genc kizlarda ise, cogunlukla aybasi kanamalari sirasinda gorulur. Bir de; yuksek tansiyonun neden oldugu burun kanamalari vardir. Genclerde gorulen ve onemli olmayan burun kanamalari cok kolay durdurulur ve korkulacak bir sey yoktur. Tansiyon yuksekliginden kaynaklanan ve genellikle orta yaslarda gorulen burun kanamalarini durdurmak ise biraz zordur. Yapilacak ilk is hastayi hemen oturtmak, basini one dogru hafifce egip, burnunun kanayan deligini on dakika kadar bastirmak, bu sirada agizdan nefes almasini ve yutkunmasini soylemektir. 
 
Burun tikanikligi : Saman nezlesi ve sinuzitte goruldugu gibi, baska bir hastaligin da belirtisi olabilir. 
Cinsel sogukluk : Tam manasiyla tatmin olamayan kadinin cinsel iliskiye geregi gibi cevap vermemesine; tip dilinde firijidite denir. Nedeni daha cok ruhsaldir. 
 
Carpinti : Tip dilinde palpitasyon denilen carpintinin nedenleri cesitlidir. Bir kalp hastaligi soz konusu degilse; fazla sigara icmek, alkol, yorgunluk, sinirlenmek, kansizlik, hazimsizlik, cay, kahve veya zehirlenmelerden kaynaklanabilir. 
 
Cibanlar : Derideki kil keseleri veya bezlerinin hastalanmasi sonucu ortaya cikan sizintili, islak kabarciklara ciban denir. Katiyetle sikilmamalari gerekir. 
 
Cikiklar : Kemiklerden herhangi birinin oynak yerinden kismen veya tamamen ayrilmasina cikik denir. Bu durumda yapilacak ilk is doktora gitmektir. 
 
Cicek hastaligi : Tip dilinde variola denilen bulasici bir hastaliktir. Hastalik siddetli titreme ve 41 derece atesle ortaya cikar. Hastalik mikrobunun vucuda girmesiyle ortaya cikmasi arasinda gecen sure 10-14 gundur. Hasta istirahat ettirilir , baskalari ile gorusmesi yasaklanir. Doktorun tavsiyelerine uyulur. Bol su ve serbet icirilir. 
 
Ciller : Cogunlukla beyaz tenli, kirmizi sacli kimselerde gorulen ciller, yuze serpilmis ufak lekeler halindedir. Nedeni; cildin gunese karsi gosterdigi tepkidir. Olgunlasmis cillerin yok edilmesi mumkun degildir. Ancak koruyucu onlemler alinir. Yuzunde cil olanlarin guneste fazla durmamalari ve yuzlerini sik sik yikmalari tavsiye edilir. 
 
Cocuk felci : Omuriligin on kordonlarinin iltihaplanmasi sonucu felcle neticelenen bir hastaliktir. Tip dilinde poliomelitis denir. Bilhassa yaz ve sonbahar aylarinda gorulur. Nedeni bir cesit virustur. Lagim sularinin yiyeceklere bulasmasi, sineklerin tasidigi mikroplar, hastaliga yakalanmis kisinin agiz ve burnundan cikan damlaciklarla bulasir. Cocuk felcine kucukler yakalanabilecegi gibi buyukler de yakalanabilir. Hastalik mikrop kapildiktan 7-21 gun icinde ortaya cikar. Hastada ates, bas agrisi, bogaz agrisi, kusma, yorgunluk, boyunda kasilma, ve sirt agrilari vardir. Hastaligin ilk gunlerinde gerekli tedaviye baslanmazsa, ozellikle kol ve bacaklarda felc gorulur. Hastaligin baslangicinda hastayi diger kimselerden ayirmak ve yatirmak gerekir. Cocuk felcinden korunmak icin Salk asisi veya Sabin asisi yaptirmak gerekir. Bu asinin ilki cocuk 6 aylik olmadan once, ikincisi ilk asidan 2 ay sonra, ucuncusu, ikinci asidan 6 ay sonra yapilir. 5 ve 15 yaslarinda da tekrarlanir. Tedavi icin mutlaka doktora basvurm k gerekir. 
 
Cocuklarda gelisme bozukluklari : Cocuklarda gorulen gelisme bozukluklarinin cogu kotu beslenmeden kaynaklanir. Bunun yani sira; gecirilen bir hastaliktan kaynaklanan veya irsi olarak da gelisme bozuklugu gorulebilir. Nedeni test etmek icin doktora basvurmak gerekir. 
 
Cok uyumak : 
1 ila 4 yaslari arasindaki cocuklarin; geceleri 13, ogleden sonra da 2 saat olmak uzere, gunde 15 saat uyumalari, sihhatli buyumelerini saglar. 
5 ile 7 yaslari arasindaki cocuklara ise, geceleri 11-13 saat uyku yeterlidir. 
8-14 yaslari arasinda 9-11 saat; 15 yasindan sonra da 8 saat uyku yeterli gelir. 
20 yasini gecenlere 6-8 saat gece uykusu yeterlidir. 
 
Curukler : Cilt yirtilmadan altindaki bir kilcal damarda gorulen kanama halk arasinda curuk denir. Tip dilinde ise ekimoz denir. Bu gibi durumlarda yapilacak ilk is, curugun uzerine soguk su ile kompres yapmaktir
 
Cinsel sogukluk : Tam manasiyla tatmin olamayan kadinin cinsel iliskiye geregi gibi cevap vermemesine; tip dilinde firijidite denir. Nedeni daha cok ruhsaldir. 
 
Carpinti : Tip dilinde palpitasyon denilen carpintinin nedenleri cesitlidir. Bir kalp hastaligi soz konusu degilse; fazla sigara icmek, alkol, yorgunluk, sinirlenmek, kansizlik, hazimsizlik, cay, kahve veya zehirlenmelerden kaynaklanabilir. 
 
Cibanlar : Derideki kil keseleri veya bezlerinin hastalanmasi sonucu ortaya cikan sizintili, islak kabarciklara ciban denir. Katiyetle sikilmamalari gerekir. 
 
Cikiklar : Kemiklerden herhangi birinin oynak yerinden kismen veya tamamen ayrilmasina cikik denir. Bu durumda yapilacak ilk is doktora gitmektir. 
 
Cicek hastaligi : Tip dilinde variola denilen bulasici bir hastaliktir. Hastalik siddetli titreme ve 41 derece atesle ortaya cikar. Hastalik mikrobunun vucuda girmesiyle ortaya cikmasi arasinda gecen sure 10-14 gundur. Hasta istirahat ettirilir , baskalari ile gorusmesi yasaklanir. Doktorun tavsiyelerine uyulur. Bol su ve serbet icirilir. 
 
Ciller : Cogunlukla beyaz tenli, kirmizi sacli kimselerde gorulen ciller, yuze serpilmis ufak lekeler halindedir. Nedeni; cildin gunese karsi gosterdigi tepkidir. Olgunlasmis cillerin yok edilmesi mumkun degildir. Ancak koruyucu onlemler alinir. Yuzunde cil olanlarin guneste fazla durmamalari ve yuzlerini sik sik yikmalari tavsiye edilir. 
 
Cocuk felci : Omuriligin on kordonlarinin iltihaplanmasi sonucu felcle neticelenen bir hastaliktir. Tip dilinde poliomelitis denir. Bilhassa yaz ve sonbahar aylarinda gorulur. Nedeni bir cesit virustur. Lagim sularinin yiyeceklere bulasmasi, sineklerin tasidigi mikroplar, hastaliga yakalanmis kisinin agiz ve burnundan cikan damlaciklarla bulasir. Cocuk felcine kucukler yakalanabilecegi gibi buyukler de yakalanabilir. Hastalik mikrop kapildiktan 7-21 gun icinde ortaya cikar. Hastada ates, bas agrisi, bogaz agrisi, kusma, yorgunluk, boyunda kasilma, ve sirt agrilari vardir. Hastaligin ilk gunlerinde gerekli tedaviye baslanmazsa, ozellikle kol ve bacaklarda felc gorulur. Hastaligin baslangicinda hastayi diger kimselerden ayirmak ve yatirmak gerekir. Cocuk felcinden korunmak icin Salk asisi veya Sabin asisi yaptirmak gerekir. Bu asinin ilki cocuk 6 aylik olmadan once, ikincisi ilk asidan 2 ay sonra, ucuncusu, ikinci asidan 6 ay sonra yapilir. 5 ve 15 yaslarinda da tekrarlanir. Tedavi icin mutlaka doktora basvurm k gerekir. 
 
Cocuklarda gelisme bozukluklari : Cocuklarda gorulen gelisme bozukluklarinin cogu kotu beslenmeden kaynaklanir. Bunun yani sira; gecirilen bir hastaliktan kaynaklanan veya irsi olarak da gelisme bozuklugu gorulebilir. Nedeni test etmek icin doktora basvurmak gerekir. 
 
Cok uyumak : 
1 ila 4 yaslari arasindaki cocuklarin; geceleri 13, ogleden sonra da 2 saat olmak uzere, gunde 15 saat uyumalari, sihhatli buyumelerini saglar. 
5 ile 7 yaslari arasindaki cocuklara ise, geceleri 11-13 saat uyku yeterlidir. 
8-14 yaslari arasinda 9-11 saat; 15 yasindan sonra da 8 saat uyku yeterli gelir. 
20 yasini gecenlere 6-8 saat gece uykusu yeterlidir. 
 
Curukler : Cilt yirtilmadan altindaki bir kilcal damarda gorulen kanama halk arasinda curuk denir. Tip dilinde ise ekimoz denir. Bu gibi durumlarda yapilacak ilk is, curugun uzerine soguk su ile kompres yapmaktir.
 
Dalak hastaliklari : Karin boslugunun solunda, midenin arka tarafinda bulunan dalak; eskimis kirmizi kan hucrelerini yok eder, gerektigi zaman da yeni kirmizi kan hucreleri imal eder. Sitma ve tifo gibi bulasici hastaliklar veya kansizlik sonucu dalak hastalanabilir. 
 
Damar sertligi : Vucuttaki kan damarlarinin bir kisminin veya tamaminin sertlesmesi sonucu, esnekliklerini keybetmesine; halk arasinda damar kireclenmesi tip dilinde ise Arterio Skleroz veya Atheremo denir. Nedeni, kan damarlarinin ic kisimlardaki hucrelerin esnekligini kaybedip, zayiflamasi veya kandaki yagli maddelerin birikinti yaparak, damari darlastirmasidir. Belirtileri bas donmesi, bas agrisi, titreme, yururken sendeleme, dusunme ve ogrenme gucunde zayiflama, sinirlilik veya damarin sertlestigi bolgelerde agrilar gorulur. Ilk belirtiler goruldugunde onlem alinacak olursa, korkulacak bir sey yoktur. Hastanin nese ve cesaretini kaybetmemesi ve doktorun tavsiyelerini yerine getirmesi iyilesmede atilacak ilk onemli adimdir. Damar sertligi teshisi konan kimse, perhiz yapmali, alkol ve sigara gibi keyif verici maddeleri birakmali, yumurta, tereyagi ve benzeri yiyecekleri terk etmeli, tuzu da azaltmalidir. Ayak damarlarinda meydana gelebilecek herhangi bir hastaligi onlemek icin de dar ayakkabi giymekten kacinmalidir. 
 
Deri iltihabi : Cogunlukla kullanilan sabun, deterjan, boyalar ve bazi bitkilerin neden oldugu bu hastaliga tip dilinde Dermatit denir. Tedaviye deride iltihaplanmaya sebep olan seyi belirleyip, onu terk etmekle baslanir. 
 
Deri kanseri : Deri uzerinde ufak bir sislik veya bir turlu iyilesmeyen bir yara seklinde baslayabilen bir cesit kanserdir. Sislik, baslangicta ufak bir yumru seklindedir. Bir sure sonra ayni yer acilir ve yara haline donusur, sonra kabuk baglar. Bu gibi durumlarda telaslanmamak; ancak acele etmek gerekir. Erken tedavi edildigi takdirde iyilesir. 
 
Deri kurulugu : Tip dilinde iktiyoz denen bu hastalikta deri, kuru, pul pul ve bazen de catlak gorunumdedir. Merak edilecek bir durum yoktur. Sik sik sicak banyo yapmak sikayetlerin cogunu gecirir. 
 
Deri lekeleri : Deride gorulen esmer lekelere "Karaciger lekeleri", beyaz lekelere de "Vitligo" adi verilir. Bunlar merhem veya kremlerle gizlenebilir. 
 
Dil buyumesi : Kisa sureli dil buyumelerinde asagidaki receteler kullanilir. 2-3 gunde gecmeyen dil buyumesinde, doktora basvurmak gerekir. 
 
Dil felci : Sinir sistemindeki bir bozukluktan dolayi, dil gucunun kaybolmasidir. Doktor tarafindan tedavi edilmesi gerekir. 
 
Dil iltihabi : Tip dilinde Glossit denilen bu iltihaplanmanin nedeni, curuk disler, diseti iltihabi, sigara, cok sicak veya cok soguk seyler yemeyi aliskanlik haline getirmis olmaktir. Ihmal etmemek gerekir. Cunku dil kanseri veye dil ulseri belirtisi de olabilir. Mutlaka doktora basvurmak gerekir. Yapilacak ilk is, sigarayi birakmak, curuk disleri tedavi ettirmek, ve kotu aliskanliklari terk etmektir. 
 
Dil ulseri : Dilde gorulen; etrafi kirmizi, ici su dolu kucuk kabarciklar, dil ulserinin belirtisi olabilir. Derin ve sert kenarli dil yaralarinda, mutlaka doktora basvurmak gerekir. Diger dil yaralari, hazimsizlik veya gripten kaynaklanabilir. 
 
Dis agrisi : Dis agrisi; disin curumesi, minesinin asinmasi, disetlerinin iltihaplanmasi veya bunlara benzer nedenlerden kaynaklanir. 
 
Dizanteri : Bulasici ve salgin bir hastaliktir. Hastada, ishal gorulur. Diskisi kanli ve sumukludur. Istahsizlik karin agrisi ve ates de vardir Su veya besinlerle bulasir. Iki cesit dizanteri vardir. 
- Amipli Dizanteri : Vucuda mikrop girmesinden 10-21 gun sonra hastalik belirtileri ortaya cikar. Hastada kanli ishal, ates, karin kramplari, kilo kaybi, ve halsizlik gorulur. 
- Basilli Dizanteri : Mikrobun vucuda girmesinden 2-7 gun sonra belirtileri ortaya cikar. Hastaligin salgin halini almasinda kara sinekler basrolu oynar. Hastada; kanli ve balgam kivaminda ishal, karin agrisi, halsizlik ve ates gorulur. 
Yapilacak ilk is; hastayi, saglamlardan ayirmaktir. 
 
Dogum sancilari : Dogum sancilari; dogumun habercisidir. Baslangicta 20 dakikada bir gelen dogum sancilari, daha sonra siklasir ve her seferinde dol yatagi kasilip, sertlesir. Sancilar sirasinda kanama gorulmezse korkulacak bir sey yoktur. 
 
Dolama : Seytan tirnagi veya parmaga igne ya da kiymik batmasi sonucu, tirnak dibinde meydana gelen iltihaplanmaya; halk arasinda dolama, tip dilinde paronychia denir. Baslangicta kirmizi bir benek halindeyken daha sonra ici dolu sivilceye donusur. Dolama, kan zehirlenmesine neden olabilir. Bu nedenle ihmal edilmeden doktora basvurmak gerekir. Alkol pansumani veya sicak su kompresi cok faydalidir. 
 
Donmalar : Usumenin en agir sekline donma denir. Donan kisiyi birdenbire isitmamak gerekir. Boyle durumlarda yapilacak ilk is; vucuda bir battaniye sarip, ilik bir yere tasimak; orada basi hafif geriye dogru olmak uzere sirtustu yatirmak, kol ve bacaklarini soguk su ile iyice ovmaktir. Limonsuyu ile masaj yapilabilir. 
 
Dolyolu akintisi : Halk arasinda beyaz akinti; tip dilinde ise; Gleet denilir. Arasira gorulen beyaz akinti pek onemli degildir. Cunku usutmek, ruhi bunalim, uzun suren bir hastalik veya yuksekce bir yerden dusmekten kaynaklanabilir. Ic camasirinda krem rengi beyazlikta bir leke gorulur. Kurudugu zaman kahverengiye calan sari bir renk alir. Once beyaz akintinin nedenini bulmak gerekir. 
 
Dudak catlamasi : Dudaklar, gunes veya soguk havanin tesiriyle catlayabilir. Endise edilecek bir durum yokturEgzama : Mayasil diye bilinen egzama, derinin sulanmasi ile meydana gelen bir iltihaptir. Tip dilinde; Erythema pernio denir. Kasinti ve kizarti ile ortaya cikar. nedeni; ruhsal olabilecegi gibi alerjik tepkiler veya deriyi tahris eden maddeler de olabilir. Bazi kimselerde de irsidir. Vucudun hemen hemen her yerinde gorulebilir ve bulunduklari yere gore isimlendirilirler. Tedavinin ilk prensibi; uzulmemek ve egzamali yerleri kasimamaktir. Ayrica, su ve sabunlu sudan oldugu kadar uzak kalmak da gerekir. Su yerine permanganatli su ve rivanollu su kullanilir. Perhiz yapilir. Acili, baharatli ve yagli yenmez. 
 
Ekstrasistol : Kalbin normal atislarina, fazladan atis eklenmesine Ekstrasistol bir baska deyisle fazladan atis denir. Kalbin bir atisi, vaktinden once olur. Sonra, bir sure atis olmaz. Bu atislar, tek tek veya arka arkaya meydana gelir. Kalp hastaliklarinda goruldugu gibi; fazla sigara, icki icmek; heyecanlanmak ve hazmi guc yemeklerden sonra da gorulebilir. 
 
El ve ayak titremeleri : Hafif el ve ayak titremeleri; daha ziyade nevroz, isteri ve nevrastenide gorulur. 
Enfarktus : Kalbi besleyen buyuk damarlardan birinin aniden tikanmasi sonucu ortaya cikan bir durumdur. Enfarktus krizi geciren hasta; kalp bolgesinde ani bir agri hisseder. Butun benligini olum korkusu sarar. Nefes almakta zorluk ceker. Yapilacak ilk is, hastanin 45 derece bir meyille oturmasini saglamaktir. Sonra; vakit gecirmeden doktor cagrilir. Enfarktus krizini atlattiktan sonra kesin istirahat ve doktorun dediklerine uymak sarttir. 
 
Ergenlik sivilceleri : Ergenlik yasindakilerin yuz, omuz, sirt ve karinlarinda gorulurler. Siyah noktalar, beyaz benekler, kirmizi veya mor lekeler halindedirler. Icleri cerahat dolu bu sivilcelere; akne de denir. nedeni; yag bezlerinin tikanmis olmasidir. Ergenlik sivilceleri kendiliginden kaybolur. Sikmamak, oynamamak gerekir. Tedavinin ilk sarti sabirdir. Yuzu gunde 3-4 kere kukurtlu sabunla yikamakta fayda vardir. Bu arada baharatli yiyecekleri ve cikolatayi terketmek gerekir. 
 
Ezikler : Eziklerde yapilacak ilk is; ezigin uzerine buz koymak veya soguk su ile kompres yapmaktir. Ayrica; disari kan cikmissa, once oksijenli su ile temizlenir. Asagidaki recetelerden de faydalanilir
 
Fazla terlemek : Haddinden fazla terlemek; sinir bozuklugu, fazla sicak, tiroid bezinin calismasinda gorulen bozukluk, tuberkuloz, rasitizm veya iskorbutten kaynaklanir. Ergenlik yaslarinda da fazla terleme gorulur. Bu nedenle terlemenin asil nedenini bulmak gerekir. 
 
Felc : Sinir sisteminde meydana gelen bir bozukluktan dolayi, kas gucunun kaybolmasina felc, nuzul veya inme denir. Tip dilinde ise paralizi veya serebral tromboz denir. Hafif ve agir olmak uzere iki sekli vardir. Tedavinin ilk ve onemli sarti hastanin nesesini kaybetmemesi ve en kisa zamanda iyilesecegine inanmasidir. 
 
Ferc kasintisi : Kadinlarin ureme organlarinin dis kisminin kasinmasi; dol yolundan gelen akintidan kaynaklanabilir. Ayrica, boyle bir neden olmadigi halde kullanilan sabun ve ic camasirin cinsi de kasintiya neden olabilir. Ic camasiri veya kullanilan sabundan kaynaklanan ferc kasintilarinda; bunlari kullanmamakla sikayet ortadan kalkar. 
 
Fitik : Vucudun herhangi bir organinin; genellikle bagirsagin, kaslar arasindaki zayif bir noktadan disari cikmasina fitik denir. Fitik olan yerde, sislik gorulur. Oksurunce veya ikininca buyur. Agir isler yapmaktan, oksurmekten ve ikinmaktan, hoplayip ziplamaktan kacinmak gerekir. Ameliyat olunmayacaksa, fitikbagi kullanmak faydalidir. 
 
Fil hastaligi : Ozellikle bacaklarin sisip, genislemesi seklinde ortaya cikan bu hastaliga halk arasinda gelincik, tip dilinde elefantiasis denir. Nedeni lenf kanamalarinin iltihaplanip, sismesidir. 
 
Fistul : Cogunlukla anus yakininda meydana gelen, ici cerahat dolu, ufak, kirmizi ve akintili bir sisliktir. Etrafinda agri vardir. Tedavi edilmedikce gecmez. 
 
Frengi : Zuhrevi bir hastaliktir. Bulasicidir. Tip dilinde sifilis denir. Frengili kadinin dogurdugu cocuga, dogustan gecmesi sekli istisna edilirse; hemen hemen her zaman cinsel iliskiyle gecer. Mikrop vucuda girdikten 3 hafta sonra belirtilerini gostermeye baslar. Mikrobun vucuda girdigi yerde, yani erkeklerde peniste, kadinlarda vajinada Sankr adi verilen bir yara meydana gelir. Bu yara dudakta, meme ucunda, makatta veya parmaklarda da gorulebilir. Zamanla akintili bir yara haline gelip; cevresi kizarir ve sertlesir. Mikrobun vucuda girmesinden 6-12 hafta sonra hastada; bas agrilari, ates, bogaz agrisi, deri dokuntuleri ve istahsizlik, gorulmeye baslar. 6 ay sonra ise, mikrop vucudun belli basli organlarina oturur. Tedaviye en kisa zamanda baslanmasi gerekir.
Gastrit : Midenin ic yuzundeki zarin iltihaplanmasi sonucu ortaya cikan bir hastaliktir. Mide iltihabi veya mide nezlesi de denir. Hazirlayici nedenler : Agir yemekler, fazla kuru veya sert yiyecekler, hamur isleri, tatlilar, aci ve baharatli yiyecekler, alkol, fazla miktarda cay, kahve veya sigara icmek, yemek saatlerinin duzensiz olmasi, cabuk cabuk ve cignemeden yemek, fazla ilac kullanmak, atesli hastaliklar, karaciger veya safra kesesi hastaliklari, kalp hastaliklari veya romatizmadir. Tedaviye baslamadan once hastaligin nedenini tespit etmek gerekir. Belirtileri : Mide agrisi, bulanti veya kusma, bas agrisi, istahsizlik, aniden cikan ates, bas donmesi, dilde beyaz pas, yorgunluk gorulur. Midenin uzerine bastirlinca da agri hissedilir. Bu belirtiler ozellikle ilk bahar ve son bahar aylarinda artar. Tedavisi : Perhiz ve istirahat sarttir. Hastaligi doguran nedenler ortadan kaldirilir. Hafif yiyecekler yenir. Aspirin gibi ilclar kullanilmaz. Yemekler, yavas yavas ve cok cignenerek yenir. 
 
Gazlar : Midede veya bagirsaklarda gaz birikebilir. Nedeni; hava yutmak veya mide hastaliklaridir. 
 
Gece korlugu : Beslenmedeki A vitamini eksikliginin neden oldugu bir hastaliktir. Hasta; alacakaranlikta geregi gibi goremez. 
 
Gegirmek : Cogunlukla sinirli kimselerde gorulur. Bunlar yemeklerde haddinden fazla hava yutarlar. Ayrica gegirme mide veya safra kesesi hastaliklarinin bir belirtisi olabilir. Bu nedenle esas nedeni tespit etmek gerekir. 
 
Gevsek penis : Erkeklik organinin sertlesmemesi, saglik durumunun bozuklugundan kaynaklanir. En onemli neden sinir bozuklugudur. Kendine guvenememe, yorgunluk, icki, seker hastaligi, uyusturucu madde aliskanligi da diger nedenler arasinda sayilabilir. Tedavinin ilk sarti; kotu aliskanliklari birakmak, kendine guvenmek, temiz havada dolasmak ve yeterince gida almaktir. 
 
Gida zehirlenmeleri : Gida zehirlenmeleri; cogunlukla bayatlamis ve bozuk yiyecekler veya bayat balik yedikten sonra gorulur. Belirtileri : Hasta solumakta, yutkunmakta gucluk ceker. Kaslarinda agri ve kramplar vardir. Bas donmesi, halsizlik, mide agrisi ve bulanik gordugunden sikayet eder. Bazi hastalarda kabizlik, bazilarinda da ishal gorulur. Yapilacak ilk is, hastayi kusturmaktir. Gerekiyorsa sunni solunum da yapilir. Vakit kaybetmeden hastaneye goturulur. 
 
Goguste su toplamasi : Tip dilinde sulu zatulcemp denilen hastaliktir. Akcigerlerin etrafini saran zarin iltihaplanmasi sonucu meydana gelir. Zarin iki yapragi arasina su toplanmistir. Nedeni; siddetli soguk alginligi, bronsit, bobrek hastaliklari veya kulak iltihaplaridir. Gogsun yan taraflarinda siddetli agri hissedilir. Bunlara bastirildigi zaman agri siddetlenir. Nefes darligi vardir. Yatak istirahati ve doktor tedavisi sarttir. 
 
Goz agrisi : Goz agrisinin nedenleri cesitlidir. Az isikta calismak sonucu gozlerin yorulmasi, gozdeki herhangi bir kismin iltihaplanmis olmasi, goze yabanci bir cisim kacmis olmasi, sinuzit, yarim basagrisi, grip, nezle ve atesli hastaliklar goz agrisina neden olabilir. Once hastaligin nedenini tespit etmek gerekir. 
 
Goz iltihabi : Halk arasinda goz nezlesi veya pembe goz denir. Goz yuvarlaginin ustunu orten ince zarin iltihaplanmasi sonucu ortaya cikar. Tip dilinde konjonktivit denir. Cogunlukla ilk bahar aylarinda gorulur. Gozde sulanma; kanlanma, batma hissi veya agri vardir. Hasta isiga bakmakta gucluk ceker. 
 
Goz kanlanmasi : Goz kanlanmasi ile birlikte agri yoksa asagidaki receteler uygulanir. Kanlanma ile birlikte agri varsa; mutlaka goz doktoruna gitmek gerekir. 
 
Goz kasintisi : Gozlerin kasinmasi, onemli bir hastaligin isareti olabilir. Bu nedenle doktora basvurmak gerekir. 
 
Goz sulanmasi : Goze toz kacmasi, capaklanma, goz iltihabi, nezle veya bazi alerjik hastaliklar goz yasinin fazlalasmasina neden olur. Sikayetler soguk havalarda daha da artar. Doktora basvurmak gerekir. 
 
Goz tiki : Aniden ortaya cikan, fakat onemli olmayan bir durumdur. Aliskanlik spazmi da denir. nedeni, yorgunluk, uzuntu, heyecan ve yaslilarda adale zafiyetidir. Yapilacak ilk is, istirahat etmektir. 
 
Gozbebekleri iltihabi : Gozun bir kazayla yaralanmasi veya romatizmali hastalarda usutme sonucu ortaya cikar. Bazen; seker hastaligi, burun hastaliklari, ve frengili hastalarda da gorulur. Tip dilinde iritis denilen bu hastalik vakit kaybedilmeden tedavi edilmesi gerekir. Hasta, isiga fazla bakamaz. Gozlerinde veya gozlerinin ust kismina gelen bolgede siddetli agrilar vardir. Gozlerde; sulanma ve kizariklik da gorulur. Goze dikkatle bakildiginda; renkli kismin etrafindaki rengin de koyulastigi gorulur. 
 
Gozkapagi iltihabi : Goz kapagi kenarlarinin iltihaplanip, kizarma, kabuklanma ve agri yapmasiyla ortaya cikar. Tip dilinde blefarit denir. 
 
Gozkapagi sisligi : Gozkapaklari, cogunlukla fazla aglama sonucu siser. Nezle veya kizamik sirasinda da gorulur. Bunlardan baska, kalp, bobrek, hastaliklari veya beze iltihaplanmasinin da bir isareti olabilir. Bazi kimselerde de alerjiktir. 
 
Grip : Tip dilinde influenza adi verilen bu hastalik bulasicidir. Grip olan kisinin nefesindeki damlaciklarla yayilip, salgin hale gelebilir. Pacavra hastaligi da denir. Aniden baslar ve devamli olarak ates yukselir. Bas ve sirt agrilari, titreme nobetleri, nezle, oksuruk, istahsizlik, bas donmesi de gorulur. Tedavinin ilk sarti istitrahat etmektir. Iyi tedavi edilmezse, baska hastaliklara da yol acabilir. 
 
Guatr : Tiroid bezinin buyumesi sonucu ortaya cikan ve boynun ortasinda, yutkundukca asagi yukari hareket eden sislikle kendini belli eden bu hastaliga gusa veya cedre de denir. Tip dilindeki adi strumadir. Guatr, ozellikle geceleri nefes darligi yapar. Bazen de rahatsiz edici oksuruklere neden olur. Iki cesit guatr vardir. Basit Guatr : Bu cesit guatrda tiroid bezi balon gibi siser. Nedeni alinan iyotun yetersiz olmasidir. Daglik bolgelerde oturanlarda, ergenlik yaslarinda ve hamilelerde cok gorulur. 
 
Guatr (Yumrulu): Bu cesit guatrda, tiroid bezinin iki yaninda kabariklik veya uzum salkimini andiran sislikler gorulur. Her iki cesit guatrda da endiselenecek bir durum yoktur. Ancak tedaviye erken baslamak gerekir. Yemeklerde iyotlu tuz kullanmak, mumkun oldugu kadar cok balik, pirasa, kuru erik, yumurta, taze fasulye, pazi, sogan, sarmisak, dut veya dut kurusu, havuc yemek; inek sutu, erik hosafi, ve havuc suyu icmek cok faydalidir. Ayrica kabiz olmamaya gayret etmek gerekir. Lahana, misir ve turp da yenmemelidir. 
 
Gunes carpmasi : Uzun sure guneste veya sicakta kalmak sonucu; asiri terleme, agrili kramplar ve kanin koyulasmasi seklinde kendini gosterir. Yapilacak ilk is; hasta giyinikse, hemen elbiseleri gevsetilip, golgeye tasinir. Yuzu, gogsu ve kollari soguk su ile islatilir. Durumu ciddi ise, islak bir carsafa sarilarak hastaneye goturulur. 
 
Gunes yanigi : Vucudun guneste kalan kisimlarinda bir sure sonra yanma, kizarma ve kasinti baslar. Kisa bir sure sonra da su toplar.Halsizlik : Bazi kimseler, asiri yorgunluktan, calisamamaktan, bas agrisindan, sirt agrilarindan, hazimsizliktan veya huzursuzluktan sikayet ederler. Bu duruma tip dilinde debilite veya asteni denir. 
 
Hararet : Sicak havada asiri derecede veya atesli hastaliklar sirasinda vucut kaybettigi suyu karsilayamayacak olursa, hararet baslar. 
 
Havale : Vucut kaslarinin ani ve siddetli olarak kasilmasi sonucu ortaya cikan duruma havale denir. Buyuklerde havale cogunlukla sara nobetleri sirasinda gorulur. Kucuk cocuklarda gorulen havale, sinir sisteminin degisik nedenler karsisinda gostermis oldugu bir tepkidir. Bu tepkiler de; kemik hastaliklari, yuksek ates, bogmaca, devamli hazimsizlik, bagirsak seritleri veya dis cikarmalardan kaynaklanabilir. Ayrica bu duruma sinir sistemi veya beyinde meydana gelen bir hastalik da neden olabilir. Havale geciren cocugun gozleri sabit bir noktaya cevrilir, cenesi de kenetlenir. Dudaklari, yuz kaslari, kol ve bacaklari, once siddetli bir sekilde kasilir, sonra da cirpinmaya baslar. Agzindan da kopuk gelir. Butun bunlar bir iki dakika devam eder. Sonra butun belirtiler kaybolup, uykuya dalar. Hastaligin bir nedenini bulmak icin mutlaka bir doktora basvurmak gerekir. Bu arada cocugu sessiz, los bir odaya yatirmak, elbise ve camasirlarini gevsetmek faydalidir. 
 
Hava yutma : Tip dilinde aerofaji diye bilinen bu hastalik, genellikle asabi mizacli kimselerde gorulur. Bunlar yemek sirasinda farkina varmadan hava yutarlar. Hava yutma, mide ve bagirsak gazlarinin olusmasina yardimci olur. 
 
Hazimsizlik : Sindirimin normal sekilde olmamasi ve bagirsaklarin seyrek calismasina; halk arasinda hazimsizlik, tip dilinde ise dispepsi denir. Nedenleri cesitlidir. Agir yemekler, yemekleri geregi gibi cignememe, dis veya diseti iltihaplari, icki veya sigara icmek, cok miktarda cay veya kahve icmek, fazla miktarda sekerli veya unlu seyler yemek, kansizlik, yorgunluk, sinir bozuklugu ve uzuntu hazimsizligi doguran nedenler arasinda sayilabilir. Yemekten bir sure sonra; midede siskinlik veya yanma hissi ortaya cikar. Sik sik yemek ihtiyaci hissedilir. Kabizliktan sikayet edilir. Bazi kimselerde halsizlik, uykusuzluk, unutkanlik veya carpinti gorulur. Tedavinin ilk sarti; sikinti ve uzuntulerden siyrilmaktir. Zararli seyler terkedilir. Et yemekleri de mumkun oldugu kadar azaltilir. Haddinden fazla yemek yenmez. Yemeklerden sonra soguk su icilmez. Yemek aralarinda acikinca sut ile birkac galete yenir. 
 
Hemofili : Kanin normal surede pihtilasmamasi seklinde kendini gosteren, erkeklere has bir cesit kan hastaligidir. Halk arasinda kanama hastaligi denir. Irsi bir hastaliktir. Doktor tedavisi gerekir. Bu hastaliga tutulanlarin; az su icmeleri ve limon, portakal, kiraz veya ahududu yemeleri tavsiye edilir. Ayrica vucudun herhangi bir yerinde kanamaya neden olabilecek davranislardan da kacinmalari gerekir. 
 
Hickirik : Solunum kaslari ve ozellikle diyaframin uyarilmasi sonucu ortaya cikar. Tip dilinde singultus denir. Nedenleri cesitlidir. Basit hickiriklar; cogunlukla mide gazi, sicak ve baharatli yemekler, sinir bozuklugundan kaynaklanir. Ayrica; bazi kalp, karaciger, bagirsak ve pankreas hastaliklari, zatulcenp veya zaturreede de gorulebilir. 3 saatten fazla suren hickiriklarda, doktora basvurmak gerekir. 
 
Horlama : Horlamanin nedenleri cesitlidir. Derin bir uyku, sirt ustu yatmak horlamaya neden olabilecegi gibi; burun polipleri, burnun carpik olmasi, burun iltihabi, burunda ahtapot ve agzi kapayamamak da neden olabilir. Yan yatarak uyumak, belin tam ortasina kucuk bir lastik top koyarak yatmak horlamayi onler. Bu tedbirlerle gecmeyen horlamalarda, gercek neden bulunup ona gore bir tedavinin uygulanmasi gerekir. 
 
Husye torbasi sisligi : Husye torbasi (erbezi) siskinliklerinde; nedenin ne oldugunu arastirmak gerekir. Bazi sisliklerde, husye torbasinin gorunusu isik gecirecek kadar seffaflasir. Bazilari da agrili olur. Husyelerde, sislik ile birlikte agri da hissedilirse, iltihaplanma veya kanama ihtimali vardir.
Ileitis : Ince bagirsagin iltihaplanmasidir. Hastada, karin agrisi ve ishal gorulur. Buna Crohn hastaligi da denir. 
 
Idrarda kan gorulmesi : Idrarda kan gorulmesine tip dilinde hematuri denir. Idrar renginin kanli olmasi; yenilen seylerdeki boyalardan olabilecegi gibi, herhangi bir hastaligin isareti de olabilir. Bu nedenle bir doktora gitmekte fayda vardir. 
 
Idrar torbasi iltihabi : Idrar torbasinin (mesanenin) bakteri ve virusler tarafindan iltihaplandirilmasi sonucu ortaya cikan bu hastaliga, tip dilinde sistit denir. Hastanin karin bolgesinin alt kisminda ve bacak aralarinda agri vardir. Sik sik idrar yapmak ihtiyaci hisseder. Idrar yaptiktan sonra da mesanede veya penisin ucunda siddetli agri hissedilir. Bazi durumlarda idrar yollarinda yanma ve kanli idrar da gorulur. Agrilari dindirmek icin, karina sicak su torbasi konur. 
 
Idraryollari iltihabi : Idrar torbasi iltihabi; idrar yollari tasi, belsoguklugu veya eklem hastaliklarinin neden oldugu bir hastaliktir. Cok icki icenlerde gorulur. Idrar yollarinda acima hissedilir. Tedaviye yardimci olmak icin bol miktarda su icilir, sicak banyolar yapilir. 
 
Idrar yollarinda yanma : Idrar yollarinda veya idrar yaparken yanma cesitli nedenlerden kaynaklanir. Belsoguklugu, ulser, mesane iltihabi, prostat iltihabi, mesane uru, yumurtalik iltihabi, apandisit dusunulebilir. Bu nedenle tedaviye gecmeden once, hastaligi doguran nedeni tespit etmek gerekir. Tedavi, hastaligi doguran nedene gore yapilir. 
 
Idrar tutuklugu : Mesane (idrar torbasi) dolu oldugu halde idrar yapilamaz. Karnin alt bolgesi gerginlesmistir. Bastirilinca agri hissedilir. Tip dilinde akut retansiyon adi verilen bu durumun nedenleri cesitlidir. Ornegin, bobreklerde tas, prostat buyumesi, idrar yollarinin dogustan kusurlu olmasi, fazla miktarda alkol icmek, mesane felci, belsoguklugu, sinir hastaliklari veya usutmek idrar tutukluguna neden olabilir. Ilk tedbir olarak hastanin karnina icinde sicak su olan bir sise konur. Sicak su ile banyo yapilirken, idrar cikarmaya calisilir. 
 
Idrar tutamamak : Bazi kimseler, oksurme, aksirma, gulme, aglama, hallerinde veya heyecanlandiklari zaman idrarlarini tutamayip kacirirlar. Bu durum bilhassa cok dogum yapmis kadinlarda sik gorulur. Nedeni on ve arka bosaltim kanallarindaki kaslarin zayiflamis olmasidir. Ayrica bobrek veya idrar yollrindaki tas veya tumor, omuriligin hastalanmasi da idrar tutamamaya neden olabilir. Kucuk cocuklarda ise, bagirsak solucanlari idrar kacirmaya neden olabilir. 
 
Idrar zorlugu : Hastanin gunlerce idrara cikmamasi seklinde kendini gosteren bu hastaliga; tip dilinde Anuri adi verilir. Mesane (idrar torbasi) bostur. Hastada uyuklama, bas agrisi, adalelerinde oynama ve kusma gorulebilir. Nedeni bobrek hastaliklari, mesane, veya rahim hastaliklari, yaralanma ve idrar yollarinda tas bulunmasidir. Tedavi icin doktora basvurmak gerekir. 
 
Iktidarsizlik : Erkeklik organinin (penisin) yeteri kadar sertlesmemesi sonucu, cinsel iliskide bulunamamaya; halk arasinda iktidarsizlik, tip dilinde ise empotans denir. Kendine guvenememek, yorgunluk, tiksinti, sinir bozuklugu, alkolizm, seker hastaligi, dogum kontrolu icin uygulanan metotlar veya asiri sismanliktan kaynaklanir. Ilik banyolar, acik havada dolasmak ve dinlenmek basvurulacak ilk carelerdir. 
 
Incinmek : Herhangi bir eklemin, burkulmasi sonucu ortaya cikan bir durumdur. Cogunlukla ayak, el bileklerinde veya diz kapaginda gorulur. Eklem; incindigi zaman, kisa suren bir agri hissedilir. Sonra eklemin bulundugu yerde sisme, zonklama, morarma gorulur. Yapilacak ilk is, incinen yeri sargi bezi ile sarmak ve uzerine soguk su dokmektir. 
 
Ishal : Ishal; normal katiliktaki diskinin sulu veya yumusak; sumuklu, kanli veya yagli bir sekil alip, sik sik tuvalete cikmak ihtiyacini dogurmasidir. Bazen de agri yapar. Ishal ve kabizligin birbiri ardinca sik sik gorulmesi kesinlikle ihmal edilmemesi gereken bir durumdur. Ishale halk arasinda amel ve surgun; tip dilinde ise diare denir. Ishalin nedenleri arasinda; yiyeceklerin bozuk olmasi, veya yiyecek cesitlerinin degisikligi, usutme, isteri, bagirsak hastaliklari, kolera, dizanteri, tifo, nefrit, kalp, karaciger veya akciger hastaliklari sayilabilir. Bu nedenle kisa surede gecmeyen ishallerde mutlaka doktora basvurmak gerekir. Neden ne olursa olsun tedavinin ilk sarti siki bir perhizdir. Hastaya acik cay, maden suyu icirilir, yogurt yedirilir. Sutlu ve yagli yiyecekler verilmez, peynir yedirilmez. Bol limonlu pirinc corbasi ve patates puresi yedirilir. Her saat basi bir elmayi yemesi tavsiye edilir. 
 
Isilik : Terledikten sonra derinin uzerinde gorulen kizariklilara halk arasinda isilik denir. Tip dilinde ise miliare denir. 
 
Isteri : Psikonevrozlar grubuna giren bir cesit hastaliktir. Tip dilinde babinski hastaligi veya pithiatisme adi verilir. Hastaligin belirtileri; hastanin sosyal ve entellektuel seviyesine gore degisir. Hastanin gayesi, cevresinin ilgisini uzerine cekmektir. Bunun icin asagidaki sikayetlerin biri veya birkaci birden gorulebilir. Hastada; agrilar, bas donmesi, bayilma, istahsizlik, titreme, bogazinda dugumlenme duygusu, kaslarda gerilme, gecici korluk, sagirlik, herhangi bir uzuvda uyusma, hafiza kaybi gorulur. Tedavinin temeli telkindir. 
 
Istahsizlik : Soguk alginligi, mide rahatsizliklari, bagirsak hastaliklari, karaciger hastaliklari, safra kesesi hastaliklari, bobrek veya kalp hastaliklari, kadinlarda aybasi halleri, isteri, yorgunluk, can sikintisi, istahsizlik gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Tedaviye yemekleri belirli saatlerde yemeye alismakla baslanabilir. Uzucu ve sikici olaylardan uzak durmaya calisilir. Nedeni bulmak icin doktora basvurulur.
Ileitis : Ince bagirsagin iltihaplanmasidir. Hastada, karin agrisi ve ishal gorulur. Buna Crohn hastaligi da denir. 
 
Idrarda kan gorulmesi : Idrarda kan gorulmesine tip dilinde hematuri denir. Idrar renginin kanli olmasi; yenilen seylerdeki boyalardan olabilecegi gibi, herhangi bir hastaligin isareti de olabilir. Bu nedenle bir doktora gitmekte fayda vardir. 
 
Idrar torbasi iltihabi : Idrar torbasinin (mesanenin) bakteri ve virusler tarafindan iltihaplandirilmasi sonucu ortaya cikan bu hastaliga, tip dilinde sistit denir. Hastanin karin bolgesinin alt kisminda ve bacak aralarinda agri vardir. Sik sik idrar yapmak ihtiyaci hisseder. Idrar yaptiktan sonra da mesanede veya penisin ucunda siddetli agri hissedilir. Bazi durumlarda idrar yollarinda yanma ve kanli idrar da gorulur. Agrilari dindirmek icin, karina sicak su torbasi konur. 
 
Idraryollari iltihabi : Idrar torbasi iltihabi; idrar yollari tasi, belsoguklugu veya eklem hastaliklarinin neden oldugu bir hastaliktir. Cok icki icenlerde gorulur. Idrar yollarinda acima hissedilir. Tedaviye yardimci olmak icin bol miktarda su icilir, sicak banyolar yapilir. 
 
Idrar yollarinda yanma : Idrar yollarinda veya idrar yaparken yanma cesitli nedenlerden kaynaklanir. Belsoguklugu, ulser, mesane iltihabi, prostat iltihabi, mesane uru, yumurtalik iltihabi, apandisit dusunulebilir. Bu nedenle tedaviye gecmeden once, hastaligi doguran nedeni tespit etmek gerekir. Tedavi, hastaligi doguran nedene gore yapilir. 
 
Idrar tutuklugu : Mesane (idrar torbasi) dolu oldugu halde idrar yapilamaz. Karnin alt bolgesi gerginlesmistir. Bastirilinca agri hissedilir. Tip dilinde akut retansiyon adi verilen bu durumun nedenleri cesitlidir. Ornegin, bobreklerde tas, prostat buyumesi, idrar yollarinin dogustan kusurlu olmasi, fazla miktarda alkol icmek, mesane felci, belsoguklugu, sinir hastaliklari veya usutmek idrar tutukluguna neden olabilir. Ilk tedbir olarak hastanin karnina icinde sicak su olan bir sise konur. Sicak su ile banyo yapilirken, idrar cikarmaya calisilir. 
 
Idrar tutamamak : Bazi kimseler, oksurme, aksirma, gulme, aglama, hallerinde veya heyecanlandiklari zaman idrarlarini tutamayip kacirirlar. Bu durum bilhassa cok dogum yapmis kadinlarda sik gorulur. Nedeni on ve arka bosaltim kanallarindaki kaslarin zayiflamis olmasidir. Ayrica bobrek veya idrar yollrindaki tas veya tumor, omuriligin hastalanmasi da idrar tutamamaya neden olabilir. Kucuk cocuklarda ise, bagirsak solucanlari idrar kacirmaya neden olabilir. 
 
Idrar zorlugu : Hastanin gunlerce idrara cikmamasi seklinde kendini gosteren bu hastaliga; tip dilinde Anuri adi verilir. Mesane (idrar torbasi) bostur. Hastada uyuklama, bas agrisi, adalelerinde oynama ve kusma gorulebilir. Nedeni bobrek hastaliklari, mesane, veya rahim hastaliklari, yaralanma ve idrar yollarinda tas bulunmasidir. Tedavi icin doktora basvurmak gerekir. 
 
Iktidarsizlik : Erkeklik organinin (penisin) yeteri kadar sertlesmemesi sonucu, cinsel iliskide bulunamamaya; halk arasinda iktidarsizlik, tip dilinde ise empotans denir. Kendine guvenememek, yorgunluk, tiksinti, sinir bozuklugu, alkolizm, seker hastaligi, dogum kontrolu icin uygulanan metotlar veya asiri sismanliktan kaynaklanir. Ilik banyolar, acik havada dolasmak ve dinlenmek basvurulacak ilk carelerdir. 
 
Incinmek : Herhangi bir eklemin, burkulmasi sonucu ortaya cikan bir durumdur. Cogunlukla ayak, el bileklerinde veya diz kapaginda gorulur. Eklem; incindigi zaman, kisa suren bir agri hissedilir. Sonra eklemin bulundugu yerde sisme, zonklama, morarma gorulur. Yapilacak ilk is, incinen yeri sargi bezi ile sarmak ve uzerine soguk su dokmektir. 
 
Ishal : Ishal; normal katiliktaki diskinin sulu veya yumusak; sumuklu, kanli veya yagli bir sekil alip, sik sik tuvalete cikmak ihtiyacini dogurmasidir. Bazen de agri yapar. Ishal ve kabizligin birbiri ardinca sik sik gorulmesi kesinlikle ihmal edilmemesi gereken bir durumdur. Ishale halk arasinda amel ve surgun; tip dilinde ise diare denir. Ishalin nedenleri arasinda; yiyeceklerin bozuk olmasi, veya yiyecek cesitlerinin degisikligi, usutme, isteri, bagirsak hastaliklari, kolera, dizanteri, tifo, nefrit, kalp, karaciger veya akciger hastaliklari sayilabilir. Bu nedenle kisa surede gecmeyen ishallerde mutlaka doktora basvurmak gerekir. Neden ne olursa olsun tedavinin ilk sarti siki bir perhizdir. Hastaya acik cay, maden suyu icirilir, yogurt yedirilir. Sutlu ve yagli yiyecekler verilmez, peynir yedirilmez. Bol limonlu pirinc corbasi ve patates puresi yedirilir. Her saat basi bir elmayi yemesi tavsiye edilir. 
 
Isilik : Terledikten sonra derinin uzerinde gorulen kizariklilara halk arasinda isilik denir. Tip dilinde ise miliare denir. 
 
Isteri : Psikonevrozlar grubuna giren bir cesit hastaliktir. Tip dilinde babinski hastaligi veya pithiatisme adi verilir. Hastaligin belirtileri; hastanin sosyal ve entellektuel seviyesine gore degisir. Hastanin gayesi, cevresinin ilgisini uzerine cekmektir. Bunun icin asagidaki sikayetlerin biri veya birkaci birden gorulebilir. Hastada; agrilar, bas donmesi, bayilma, istahsizlik, titreme, bogazinda dugumlenme duygusu, kaslarda gerilme, gecici korluk, sagirlik, herhangi bir uzuvda uyusma, hafiza kaybi gorulur. Tedavinin temeli telkindir. 
 
Istahsizlik : Soguk alginligi, mide rahatsizliklari, bagirsak hastaliklari, karaciger hastaliklari, safra kesesi hastaliklari, bobrek veya kalp hastaliklari, kadinlarda aybasi halleri, isteri, yorgunluk, can sikintisi, istahsizlik gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Tedaviye yemekleri belirli saatlerde yemeye alismakla baslanabilir. Uzucu ve sikici olaylardan uzak durmaya calisilir. Nedeni bulmak icin doktora basvurulur.
 
 
Jinjivit : Disetlerinin iltihaplanmasina; halk arasinda diseti iltihabi, tip dilinde ise piyore veya paradontal hastaligi denir. Disetleri cevresinde toplanan besinlerin orada mikroplanmasi sonucu ortaya cikar. Disetlerinin kenarlari duz, parlak, kirmizi ve hafifce sikin bir sekil alir. Firca ile dokunuldugunda kanar. Tedavi icin yapilacak ilk is, dis temizligine itina gostermektir.
 
 
Kabakulak : Daha cok cocuklarda gorulen bulasici bir hastaliktir. Hastanin agzindan cikan tukuruk damlaciklariyla bulasir. Tip dilinde parotitis epidemica denilen bu hastalik; genellikle kulak altinda bulunan tukuruk bezlerinin iltihaplanmasi sonucu ortaya cikar. Kulucka devresi, 18 gundur. Hastanin atesi birdenbire yukselir, genel bir halsizlik gorulur. Cok defa kulagin on ve altinda bulunan tukuruk bezleri siser ve acima hissi duyulur. Yanak ve kulagin alti kabarir, kulak memesi de hafifce yukari dogru kalkar. Agizda kuruluk, dilde pas vardir. Istah da azalmistir. Bu durum birkac gun devam ettikten sonra tukuruk bezlerindeki sislik yavas yavas kaybolmaya ve hasta iyilesmeye baslar. Hastaligin kendisi cok tehlikeli bir hastalik olmadigi halde; baska hastaliklara zemin hazirlar. Bu hastaliklar arasinda; pankreas, gozyasi keseleri, bobrekustu bezleri, erkeklerde husyeler, kadinlarda yumurtaliklarin etkilenmesi onemli sonuclar dogurabilir. Bu nedenle en iyi sekilde tedavi edilmesi gerekir. Hastanin saglikli kimselerle konusmasi, gorusmesi onlenir. Sulu yiyecekler verilir. Kabiz olmamasi saglanir. 
 
Kabizlik : Tuvalete hic cikmama veya cok seyrek cikmaya kabizlik, peklik ya da inkibaz denir. Tip dilinde ise konstipasyon adi verilir. Yeterince sulu seyler yememe, sinir bozuklugu, bagirsak tikanikligi, sindirim sistemi bozukluklari, hormon dengesizligi, basur, fitik bogulmasi, kabizligi doguran nedenler arasindadir. Ayrica gunlerinin buyuk bir kismini oturarak gecirmek zorunda olanlarla, hamilelerde ve yaslilarda gorulur. Oncelikle kabizliga neden olan hastaligi tespit etmek gerekir. Esas nedeni tespit etmeden alinacak musil ilaclari kotu sonuclar dogurabilir. Kabiz omayi onlemek icin, sebze corbalari ve yemekleri, mercimek, ispanak, salata, balik ve cavdar ekmegi yemek cok faydalidir. Ayrica erik receli, bal, uzum, kayisi veya elma yemek; bol su veya serbet icmek de yararlidir. Muzmin kabizliktan sikayet edenlerin de; fazla et, yumurta, peynir, beyaz ekmek, muz gibi yiyecekleri azaltmalari, kahve cay ve sigarayi en az miktara indirmeleri, alkolu birakmalari gerekir. Kabizligi gideren ilaclarin fazla miktarda ve uzun sure kullanilmasi kotu sonuclar dogurabilir. Bu nedenle ilaclari kullanirken tavsiye edilen miktarlari asmamak gerekir. 
Kalp hastaliklari : Duzensiz bir hayat, yorgunluk, sinir bozulugu, siddetli romatizma veya dogustan meydana gelen kalp hastaliklarinda; daha genis bir ifadeyle butun kalp hastaliklarinda asagidaki maddelere dikkat etmek gerekir. 
- Sinirlenmeyin 
- Sigarayi birakin 
- Sismanlamamaya ve kilonuzu muhafaza etmeye calisin 
- Fazla yorucu isler yapmayin 
- Uyku ve dinlenmenizi ihmal etmeyin 
- Kosmayin, acele etmeyin. 
- Her gun bir oncekinden daha iyi oldugunuza inanin 
- Kabiz olmamaya dikkat edin 
- Curuk disleriniz varsa, tedavi ettirin 
- Fazla miktarda yagli sigir veya koyun eti, sutlu seyler yemeyin. Konserve, pastirma, salam, peynir, tursu, balik ve cikolata gibi seyleri mumkun oldugunca azaltin 
- Yemeklere tuz koymayin. Yemeklerinizi misirozu, aycicegi veya hashasyagi ile hazirlayin 
- Bol bol taze sebze ve meyve yiyin 
- Bol bol yogurt yiyin 
 
Kalp agrisi : Kalp uzerinde hissedilen agriya tip dilinde prekardiyal agri denir. Kalp agrisi nefes darligi ve sok ile gorulurse; enfarktus krizinden suphe edilir. Bu gibi durumlarda hastayi fazla hareket ettirmemek, istirahat etmesini saglamak ve doktora basvurmak gerekir. Kalbin on kisminda devamli olarak agri varsa; nedeni psikolojik olabilir. 
 
Kalbin hizli atmasi : Kalbin; dakikada 90'dan fazla atmasina, tip dilinde tasikardi denir. Ancak bu sayi, yas gruplarina gore degisir. 
Normal Kalp Atislari : 
0 - 1 yaslari arasinda; dakikada 120-140 
1 - 3 yaslari arasinda; dakikada 90-120 
3 - 7 yaslari arasinda; dakikada 90- 100 
7 - 20 yaslari arasinda; dakikada 80 - 90 
20 yasindan sonra; dakikada 60-80 
arasinda degisir. 
Her yas grubunda; normal atisin 1 fazlasi; kalbin hizli attigini gosterir. Kalbin atislari, gogusten, koprucuk kemigi uzerindeki nabizdan veya el bileginin dis kisminda, kemikle kiris arasindaki yerden sayilabilir.
 
 
Tasikardi; her zaman kalp hastaliginin belirtisi degildir. Cunku kosmak, sindirilmesi guc seyler yemek, heyecanlanmak, sigara, icki, cay, kahve icmek, zehirlenmek, bazi ilaclar ve kadinlarin aybasi halleri tasikardiye neden olabilir. Bu cesit tasikardi, nedenin ortadan kalkmasiyla gecer. 
Ancak kalp hastaliklari, bobrek hastaliklari, atesli hastaliklar ve zehirlenmeler de tasikardi yapar. Bu nedenle, doktora basvurmak gerekir. 
 
Kalp romatizmasi : Romatizma, iyi tedavi edilmeyecek olursa; kalbin icindeki kapakciklara yerlesir. Bu kapakciklardan; en fazla mitral kapakcik etkilenir ve daralip, sertlesir, buzulur. Daha cok kadinlarda gorulen kalp romatizmasi sonucu ortaya cikan hastaliga mitral darligi veya mitral stenoz denir. Hastada nefes darligi, kuru oksuruk, sik sik soguk alma, morarma, el ve ayaklarda usume ve yorgunluk gorulur. Tedavinin ilk sarti uzulmemek, her gun bir oncekki gunden daha iyi olduguna inanmak ve doktorun tavsiyelerine uymaktir. 
 
Kalp yetmezligi : Kalbin sag, sol veya her iki karinciginin; icindeki kani, her vurusunda muntazaman bosaltamamasi seklinde ortaya cikar. Uc sekilde gorulur. Sol Kalp Yetmezligi : Hastada nefes darligi ve kuru oksuruk vardir. Geceleri daha zor nefes alir. Carpinti, bayginlik ve terleme gorulebilir. Buna kalp astimi adi verilir. Nedeni; aort veya mitral kapaklarinin hastalanmasi veya koroner rahatsizligidir. 
 
Sag Kalp Yetmezligi : Hastanin ayak ve ayak bilekleri siser. Buralara, parmakla bastirilinca bir sure cukur kalir. El, ayak ve yuzde morarmalar; hazimsizlik ve istahsizlik gorulur. Nedeni, mitral kapagi hastaligi, muzmin bronsit veya dogustan olan kalp hastaligidir.
 
Kaonjestij Kalp Hastaligi : Sag ve sol kalp yetersizligi bir arada oldugu zaman gorulur. Nedeni aort veya mitral kapaklarinin hastalanmasi, muzmin bronsit veya akciger hastaliklari, romatizma ve tiroid hastaliklaridir. 
Asagidaki tavsiyelere uymak gerekir: 
- Sigara icmeyin 
- Yemeklere fazla tuz koymayin 
- Uykularinizi ihmal etmeyin 
- Istirahat edin ama devamli olarak yatmayin 
- Sinirlenmeyin, uzulmeyin, her seyi kendinize dert etmeyin 
 
Kalinbagirsak iltihabi : Daha ziyade bagirsaklari zayif olanlarda gorulen bir hastaliktir. Bazen iltihapla birlikte ulser de gorulur. Buna tip dilinde ulserli kolit denir. Hastalik aniden baslayip, hic beklenmedik bir anda kaybolabilir. Hastada aniden veya yavas yavas gelen ishal gorulur. Diskisi kanlidir. Hasta, karin agrilarindan sikayet eder, atesi de yuksektir. Doktora basvurmak sarttir. Bu arada istirahat etmek ve bol vitaminli gidalar almak gerekir. Alkol, fazla miktarda mesrubat ve sut icilmez. Cekirdek gibi kabuklu seyler yenmez. 
 
Kan cibani : Killarin dibinde baslayip suratle buyuyen bir iltihaptir. Ozellikle sirt, ense ve yuzde meydana gelir. Nedeni stafilokok cinsi mikroptur. Tip dilinde furonkul denir. Kan cibani kucuk kirmizi ve sert bir sisliktir. Buyudukce agrisi ve gerginligi artar. En sonunda bas verir. Bir sure sonra da orta kismi yumusar, sarilasir ve icindeki cerahat bosalir. Kabuk dokuldukten sonra da yerinde ufak bir iz kalir. Kan cibanlarini, kesinlikle sikmamak ve hatta dokunmamak gerekir. 
 
Kan isemek : Tip dilinde hematuri adi verilen bu durum, onemli bir hastaligin isareti olabilir. Bu nedenle vakit kaybetmeden bir doktora basvurmak gerekir. Idrarda kan gorulmesi; idraryolu iltihabi, prostat iltihabi, mesane tasi, bobrek kanamasi, bobrekte tas veya kum, kan hastaliklari veya bir baska hastaligin belirtisi olabilir. Ayrica bazi ilaclar ve gidalar da idrarda kan gorulmesine neden olabilir. Ornegin cilek, domates, ispanak veya agri kesici ilaclar kan isemeye neden olabilir. 
 
Kan tukurmek : Tip dilinde hemoptizi denilen kan tukurmek, onemli bir hastaligin habercisidir. Akciger kanseri, verem, bronsit, mitral darligi veya zaturreeden suphelenilir. Ancak diseti kanamasi gibi pek onemli olmayan bir durumda olabilir. Bu nedenle, hastanin sirtina bir yastik konup, oturtulur. Vakit kaybetmeden doktor cagrilir. 
 
Kanda kolestrol yuksekligi : Kolestrol, kanda, sinirlerde, beyinde, karacigerde, dalakta, bobrek ustu bezlerinde ve safrada bulunan, yag yapisinda, kristal gibi beyaz gorunumde bir maddedir. Gorevi dokulardaki su dengesini saglamak, alyuvarlari zehirlere karsi korumak, sinir dokularinin dayanikligini saglamak ve deri altinda, disaridan gelecek mikroplara karsi koruyuculuk yapmaktir. 100 gram kanda; 180-230 miligram kolestrol bulunur. Bu miktar normaldir. 230 miligram kolestrol miktari, kanda kolestrolun yukselmis olduguna isarettir. Tedavi edilmezse; damarsertligi, beyin ve kalpteki ince damarlarin tikanmasina neden olur. Meydana Gelisi : Bobrek ustu bezleri, husyeler, yumurtaliklar bunyenin ihtiyaci olan kolestrolu imal ederler. Ayrica hayvansal yaglar, sut, yumurta ve bitkisel hormonlarla da kolestrol alinir. Kanda, kolestrolun yukseldigini anlamak icin bir seri test yapmak gerekir. Ayrica, hastanin cildinde olusan sari lekeler, goz altlarinda beliren siyah halkalar, goz akinda gorulen sari lekecikler, genel yorgunluk, istahsizlik, hazimsizlik, bas donmesi, bas agrisi, gorme zayifligi, agiz aciligi, nefes ve ter kokusu kolestrolun yukselmis olduguna isaret olabilir. 
 
Kanser : Kanser; anormal vucut hucrelerinin basibos kontrolsuz bir sekide uremeleri ile meydana gelen bir cesit hastaliktir. Baska bir deyisle vucutta meydana gelen kotu tumorlere kanser denir. Kanser hucreleri, ya etraftaki dokulari istila ederek ya da ak veya kirmizi kan damarlari ile vucudun diger taraflarina yayilir. Buna metastaz (yavrulama) denir. Kanserin esas nedenini bilinmemekle beraber, hava kirliligi, ve sigaranin kansere zemin hazirlayici olduklari ileri surulmektedir. Kanserden korkmayiniz, gec kalmaktan korkunuz! Bu nedenle asagidaki belirtilerin biri goruldugu zaman doktora basvurunuz. 
- Makat veya rahimden gelen anormal kanama veya akintilar 
- Goguslerde veya vucudun herhangi bir yerinde gorulen ve ele gelen sislik veya sertlikler 
- Iyilesmeyen yaralar 
- Ses kisikligi veya belirli bir sebebi olmayan oksuruk 
- Yutma guclugu ve hazim bozukluklari 
- Ben ve sigillerde gorulen degismeler 
 
Bu isaretlerin herhangi biri iki haftadan fazla devam ederse mutlaka doktora basvurmak gerekir. 
Kanserin goruldugu yerler asagida gosterildigi sekilde tespit edilmistir. 
- Beyin ve omurilikte %1 
- Ciltte %10 
- Tenasul yollarinda, erkeklerde %10, kadinlarda % 6 
- Memelerde %14 
- Sindirim sisteminde %25 
- Solunum yollarinda, erkeklerde %2, kadinlarda %3 
- Karaciger ve safra kesesinde %3 
- Diger organlarda %8 
Bu bilgilerin isigi altinda, akciger, deri, dil, dudak, girtlak, mide, incebagirsak, kalinbagirsak, mesane, meme, ve prostat daha fazla goruldugu soylenebilir. 
Kanser tedavisinde uygulanan makro biyotik gida rejiminin cok etkili oldugu, bu rejimi uygulayan hastalarin iyilestikleri ve saglikli kimselerin de kanser olmadiklari ileri surulmektedir. 
Makro-biyotik Gida Rejimi: Bir gunluk gidanin, %60'I bugday, arpa, misir, dari, esmer pirinc veya cavdar unundan yapilmis gidalardan secilir. %23-25'I hayvan gubresiyle gubrelenmis bahcelerden toplanmis taze ve olgun meyvelerden, patates, patlican, ispanak, veya domatesten secilir. %5-10'u tahil veya sebze corbalarindan secilir. %10-15'I deniz urunleri arasindan veya soya fasulyesi, taze fasulye, kirmizi pancar veya salgamdan secilir. Haftada bir kere beyaz etli balik yenebilir. Ancak her hafta pisirme seklini degistirmek gerekir. Haftada iki kere de fazla sekeri olmayan meyveler yenebilir. Cay icilebilir. Asagidaki yiyecek ve icecekler de yasaktir. 
Beyaz unla yapilmis ekmek, pasta gibi seyler, beyaz pirinc, tavuk, peynir, yumurta, konserveler, dondurulmus yiyecekler, seker, uzum, sekerli meyve sulari, olgunlasmis meyve ve sebzeler, kuru fasulye, ve kuru bezelye, mercimek, mantar, pekmez, bulama, cikolata, kakao, gazoz dahil butun mesrubatlar, ve alkollu icecekler, tursu, sirke, hardal, sofra tuzu, bayat yiyecekler, sigir eti. 
Yukarida anlatilan gida rejimi hic aksatilmadan uygulanmalidir. 
 
Kansizlik : Tip dilinde anemi denilen kansizlik, kandaki kirmizi hucrelerin veya hemoglobin denilen kirmizi maddelerin ya da her ikisinin de azalmasidir. En onemli nedeni yeteri kadar beslenememektir. Ayrica, muzmin basur kanamalari, aybasi kanamalarinin haddinden fazla olmasi, dogustan olan bazi hastaliklar, romatizma, losemi ve kanserde de gorulur. Kansizligin tipik belirtileri soyle ozetlenebilir. Yuzde solgunluk, nefes darligi, carpinti, halsizlik, ve ayak bileklerinde siskinlik gorulur. Hastanin burnu sik sik kanar, dilinde acilik vardir. Istahsizlik ishal ve bazen de kusma gorulur. Tedavinin ilk sarti, istirahat, temiz hava ve kan yapici gidalar yemektir. 
 
Karaciger hastaliklari : Karaciger, diyaframin hemen altinda, sag tarafta, yaklasik olarak 2 kilogram agirliginda koyu kirmizi renkte yumusak bir organdir. Yasamak icin gerekli olan bir cok kimyasal olay burada meydana gelir. 
Karacigerin gorevi : 
- Gunde yaklasik olarak 4 su bardagi (1 litre) safra salgilar. 
- Yag, protein ve seker metabolizmasini duzenler. 
- Vucudun isisini ayarlar. 
- Vucudun ihtiyaci olan su ve vitaminleri yapar. 
- Yag, protein, seker ve kan yapimi icin gerekli olan maddeleri depolar. Kan miktarini ayarlar. 
- Hormonlarin gorevleri uzerinde etkili olur. 
Karaciger yukarida belirtilen gorevlerinden herhangi birini yapamaz hale gelecek olursa, cesitli hastaliklar ortaya cikar. Bunlarin en onemlileri, karaciger yetersizligi, karaciger iltihaplanmasi, karaciger sirozu, safra kesesi iltihabi ve safra kesesi tasidir. 
Karaciger Hastaliklarinin Ortak Belirtileri : 
Hasta, sag bogrunde agri hisseder. Bagirsaklarinda fazla miktarda gaz vardir. Karni siser, anusten cikan gaz pis kokar. Cilt rengi ve bazen de goz aki sararir. Yuzunde ve ellerinde cil gibi lekeler gorulur. Hazimsizliktan sikayet eder. Sabahlari dilinde pas ve agzinda acilik hisseder. Nefesi de kokar. Sabah saatlerinde ensede agri hisseder. Carpinti, istahsizlik vardir. Idrarin rengi sabahlari sari ve koyu, daha sonraki saatlerde ise, duru ve aciktir. Sik sik idrara gider. Baldir kaslari agrir. El ve ayaklarinda sislik gorulur. Geceleri uyumak istemez. Gorme ve isitme duygulari da zayiflar. 
 
Karaciger sismesi : Herhangi bir karaciger hastaligi sirasinda, karaciger hucrelerinin sisip, safra yollarini tikanmasi sonucu ortaya cikan bir hastalikktir. Tip dilinde hepatit sarilik denir. Hastanin butun dokulari, hatta gozlerinin aki bile sariya boyanir. Idrari esmerlesir. Deride kasintilar gorulur. 
 
Karaciger yetersizligi : Karacigerin gorevini yeterince yapmamasi sonucu gorulen bir hastaliktir. Belirtileri bagirsaklarda gaz, karin sisligi, sag bogurde agri, burun kizarmasi, solgun renk, yuz ve elde cil gibi lekeler, pasli dil, agizda acilik, mide bulantisi, kabizlik, carpinti, el ve ayak sisleri, gorme ve isitmede azalma gorulur. Idrar rengi, sabahlari koyu, gunduz ise acik ve durudur. Idrara cok cikilir. Hastanin cukulata, baharatli yiyecekler, tursu, kizartmalar, ve yagli seyler yememesi gerekir. 
 
Karin agrisi : Karin boslugunda bulunan mide, bagirsaklar, karaciger, safra kesesi, pankreas, dalak, bobrekler, idrar torbasi ve kadinlarda yumurtalik veya rahimde gorulen herhangi bir rahatsizlik, karnin cesitli yerlerinde agrilara yol acar. Bu nedenle karin agrilarinin nedenleri pek coktur. Karin agrilari, hastaligin yerine ve ozelligine gore ya aniden ya da yavas yavas baslar. Agri ile birlikte bulanti, kusma, ishal, ve ates de gorulebilir. Kisa surede gecmeyen karin agrilarinda, mutlaka bir doktora basvurmak gerekir. Doktora danismadan ilac, mushil almak cok tehlikeli sonuclar dogurabilir. 
 
Kasinti : Vucudun herhangi bir yerinde hissedilen ve bocek dolasiyormus hissi, hafif yanma ve batma gibi rahatsizliklarla ortaya cikan kasintiya, tip dilinde pruritus veya kaseski denir. Kasintiyi doguran nedenler cok cesitlidir. Bunlar soyle siralanabilir: 
- Sabun, camasir tozlari ve bazi boyalarin neden oldugu kasintilar 
- Yun veya naylon iyeceklerin neden oldugu kasintilar 
- Bazi kimyasal maddelerin neden oldugu kasintilar 
- Istiridye, yumurta, sut, cilek, sogan gibi bazi besinlerin neden oldugu kasintilar 
- Bazi ilaclarin neden oldugu kasintilar 
- Seker, karaciger, bobrek hastaliklari veya loseminin neden oldugu kasintilar 
- Kurdesen, egzama, su cicegi, kizamik, kizil, kizamikcik veya deri iltihabinin neden oldugu kasintilar 
- Mantarin neden oldugu kasintilar 
- Kil kurdunun neden oldugu kasintilar 
- Ishal veya kabizligin neden oldugu kasintilar 
- Sinirlilik ve ruhi sikintilarin neden oldugu kasintilar 
Tedavinin ilk sarti, kasintiyi doguran sebebi bulmaktir. Bu arada mumkun oldugu kadar kasimamaya gayret edilir. 
 
Katarakt : Goz merceginin bulutlanip, gormenin bozulmasina halk arasinda aksu, akbasma veya goze perde inmesi adi verilir. Cogunlukla 50 yasindan sonra gorulur. Nedeni goz yaralanmasi, seker hastaligi, gozun uzun sure isiga maruz kalmasi, damar sertligi veya beze hastaligidir. Bazen dogustan da olabilir. En cok rastlanani yasliligin neden oldugu katarakttir. 
 
Kekemelik : Daha ziyade erkeklerde gorulen bir cesit konusma bozuklugudur. Nedeni, ya sinir gerginligi ya da girtlak cevresindeki kaslarin ahenkli bir sekilde calismamasidir. Uzulecek bir durum yoktur. Konusma bozukluklarini tedavi eden bir uzmanla gorustukten sonra tavsiyelere sabirla uymak ve sonucu beklemek gerekir. 
 
Kellik : Sacli deride, deriden 2-3 santimetre kadar yuksekte kabuklar seklinde ortaya cikan ve bir cesit mantarin neden oldugu bulasici bir hastaliktir. Hastaligin ortaya ciktigi yerdeki saclar ya tamamen dokulmus ya da bir iki kil kalmistir. Tedavinin ilk sarti, temizlige cok dikkat etmektir. 
 
Kemik iltihabi : Kemigin ve iligin iltihaplanmasi sonucu ortaya cikar. Tip dilinde osteomyelit denir. Nedeni, cerahat yapan mikroplarin kana karismasi veya derideki herhangi bir yaradan dagilan mikroplardir. Hastalanan kemik, dokunulmayacak kadar hassastir. Hastada, terleme ve titreme gorulur. Agrilar aniden baslar. Vakit gecirmeden tedavi ettirmek gerekir. 
 
Kemik veremi : Uzun kemiklerin son kismindaki, kemik yapici kikirdaklarin verem olmasina, kemik veremi denir. Kalca, diz kapagi oynaklari ve bazen de omurlarda gorulur. Nedeni veremin ikinci devresinde, verem basillerinin kan damarlari araciligiyla butun vucuda yayilmis olmasidir. Hastada bas ve eklem agrilari gorulur. Kemiklerinde yaralar ve delikler acilir. Atesi de, inip cikar. Vakit gecirmeden tedavi edilmesi gerekir. Doktorun tavsiyelerine uyulur, verdigi ilaclar kullanilir. 
 
Kemik yumusamasi : Kemiklerin zamanla yumusayip, kirilabilir hale gelmesiyle ortaya cikan bu hastaliga tip dilinde osteomalasi denir. Nedeni, kalsiyum veya D vitamini eksikligidir. 
 
Kiriklar : Carpma, vurma, dusme veya bunlara benzer bir kaza sonucu meydana gelen kiriklar, kapali ve acik kiriklar olmak uzere ikiye ayrilir. Kemikler ya bir yerinden basit bir sekilde ya da birkac yerinden kirilip, parcalanirlar. Kemik kirilan yerde, siddetli ve siskinlik meydana gelir. Kirilan yer, elle yoklandigi zaman birtakim tikirtilar duyulur. Bazen de, kirilan kemikler, kaslari, etleri ve deriyi delerek disari firlayabilir. Kemik kiriklarinda yapilacak ilk is, kemik uclarini karsi karsiya getirerek, kipirdamayacak sekilde sikica sarmaktir. 
 
Kisirlik : Erkek veya kadinin dol vermemesi haline, halk arasinda kisirlik, tip dilinde ise sterilite denir. Nedenlerini, erkek ve kadinda ayri ayri incelemek gerekir. 
- Erkeklerde KisirlikNormal cinsel iliskide bulunmayan veya menisi olmayan erkeklere kisir denir. Psikolojik etkenler, iktidarsizlik, erkek uzvunda gorulen sekil bozuklugu, geregi gibi tedavi edilmemis belsoguklugu, yumurtalarin yerlerine inmemis olmasi, kabakulak hastaligi sirasinda husyelerin iltihaplanmis olmasi kisirligi doguran en basta gelen nedenlerdendir. 
- Kadinlarda Kisirlik 
Cinsi munasebetlerin, hamile kalma ihtimalinin cok az oldugu zamanlarda yapilmasi, fallop borularinin tikali olmasi, dol yataginda gorulen hastaliklar, hormon salgilarinin yetersiz olmasi, rahim veya dis uretim organlarinda gorulen sekil bozukluklari, seker hastaligi veya tiroid bozukluklari, beden yorgunlugu, sinir bozuklugu en basta gelen nedenlerdendir. 
Cocuk sahibi olmayan eslerin, tepeden tirnaga kadar muayene olup, gercek nedenleri, tespit ettirmeleri gerekir. 
 
Kizamik : Daha ziyade 3-10 yaslari arasinda gorulen bulasici bir hastaliktir. Tip dilinde morbilli denilen bu hastaligin nedeni, bir cesit virustur. Kizamikli hastanin tukuruk damlaciklari araciligi ile saglamlara da bulasir. Bu nedenle, kizamik lekeleri kaybolduktan sonraki 10 gun icinde de hastayi, saglikli kimselerle gorusturmemek gerekir. Hastalik mikrop alindiktan sonra 10 gun icinde orataya cikar. Hastanin gozleri kizarir, burnu akar, hapsirir, oksurur. Ates yukselir. Bas agrilarindan sikayet eder. Kuvvetli isiktan rahatsiz olur. Bu belirtilerden asagi yukari 4 gun sonra kucuk kirmizi ufak lekeler gorulmeye baslar. Bunlar grup halindedir. Bu donemde dudaklarda kuruluk ve dilde paslanma dikkati ceker. Bir sure sonra da kizamik lekeleri yuzun her tarafina, boyuna, gogse, kollara, karina, ve bacaklara yayilir. Bu donem 3-4 gun devam eder. Sonra ates yavas yavas ya da birdenbire duserek belirtiler kaybolur. Hastanin odasi gunes gormeli ve cok temiz olmalidir. Oda isisi 18-20 derece arasinda tutulmali, gunde en az iki kere havalandirilmali ve hastanin usutmemesi icin azami dikkat gosterilmelidir. Ayrica, hastanin agiz, burun ve beden temizligine ozen gosterilmelidir. Bunlara dikkat edilmedigi takdirde hastalik, zaturree, bronkopnomoni, zatulcenp, ortakulak iltihabi veya ensafalit gibi tehlikeli hastaliklara neden olabilir. Kizamik gecirenler, bagisiklik kazanip bir daha kizamik olmazlar. Ayrica cocuklara 2 yasinda yaptirilacak kizamik asisi da bagisiklik saglar. 
 
Kizamikcik : Deri dokuntuleri, hafif ates ve hafif nezle ile ortaya cikan Alman kizamigi da denilen bulasici bir hastaliktir. Tip dilinde, rubella denir. Daha ziyade cocuklarda gorulur. Ancak, hamile kadinlarin da, gebeligin ilk uc ayi icinde kizamikcik olma ihtimali vardir. Bu durumda, ana rahmindeki cenin de etkilenir. Hastalik, havadaki zerreciklerle bulasir. Kulucka devresi, cogunlukla 17 gundur. Hastanin vucudunda pembe, duz lekeler gorulur. Bazen boynun arka tarafindaki bezler de siser. Tedavi icin kullanilacak ozel bir ilac yoktur. Hastalik genellikle 4 gun icinde gecer. Bu sure icinde hastanin odasini ayirmak ve saglam kimselerle gorusturmek gerekir. Kesin istirahat da sarttir. 
 
Kizil : Kendine has bir deri dokuntusu ve bogaz agrisi ile ortaya cikan bulasici bir hastaliktir. Tip dilinde scarlatina denir. Nedeni, bademciklere yerlesen bir cesit mikroptur. Hastalik aniden ortaya cikan bas agrisi, titreme, bogaz yanmasi, bulanti, ve havale ile baslar. Ates yukselir. Nabiz hizlanir ve bademcikler de siser. Bu belirtilerin ortaya cikmasindan cok kisa bir sure sonra, agiz cevresi haric vucudun diger yerlerinde kirmizi lekeler belirir. Dilin ustu de beyaz bir tabakayla kaplanir. Bu tabaka 3 gun sonra kalkar ve dil agac cilegi gorunumunu alir. Hastalik en fazla 6 hafta icinde gecer. Bulasmayi onlemek amaciyla, hastanin odasi ayrilir. Baskalari ile gorusmesi engellenir. Odasi sik sik havalandirilir. Sulu ve sindirilmesi kolay yiyecekler verilir. Iyi tedavi edilmezse bobrek iltihabina neden olabilir. 
 
Kloroz : Bir cesit kansizliktir. Kanda hemoglobin miktarinin azalmasi, bu duruma neden olur. Carpinti, halsizlik, nefes darligi, yuzde solgunluk ve ayak bileklerinde sisme gorulur. 
 
Kolera : Kolera vibriyonu denilen mikroplarin meydana getirdigi en tehlikeli bulasici hastaliklardan biridir. Daha ziyade, su, kanalizasyon ve tuvalet durumu elverisli olmayan cevrelerde gorulur. Kolera mikrobu icme sularina karisan sularla yayilip, salgin haline gelir. Ayrica hastalarin diskisi, kusmugu ile bulasir. Kolera mikrobu bulasmis yiyecek maddeleri de hastaligin yayilmasina neden olur. Korunmak icin, meyve ve sebze bahceleri hic bir zaman lagim sulari ile sulanmamalidir. Lagim sularinin, icme sularina karismasi engellenmelidir. Yiyecek ve icecekler sinek, bocek ve fare giremeyecek yerlerde saklanmalidir. Yemeklerden once ve tuvaletten ciktiktan sonra eller mutlaka sabunlu suyla yikanmalidir. 
 
Kor ciban : Ozellikle sirt, ense veya yuzde meydana gelip, kil diplerinin iltihaplanmasiyla beliren bir cesit cibandir. Kucuk, kirmizi ve sert bir sisliktir. Buyudukce, agri artar, fakat cogu zaman bas verme gorulmez. Kor cibanlari kesinlikle sikmamak ve kurcalamamak gerekir. 
 
Kramp : Kaslarda, siddetli bir agri ile beraber istek disi meydana gelen kasilmalara kramp denir. Cogunlukla yorgunluk, fazla terleme ve ishalden sonra gorulur. Atardamar hastalikarindan kaynaklanan kramplarda mutlaka bir doktora basvurmak gerekir. 
 
Kuduz : Kuduz hayvanin isirmasi ve salyasinin insan vucudundaki herhangi bir siyriktan girip, kana karismasi sonucu ortaya cikan bulasici ve oldurucu bir hastaliktir. Tip dilinde rabies veya hydrophobia denir. Kuduz virusu, vucuda girdikten sonra sinir sistemine yerleserek, beyne kadar gelir ve orada iltihap yapar. Bu iltihaplanma, isirildiktan sonra gecen 7 ila 60 gun arasinda meydana gelir. Bu nedenle kuduz asisinin bu sure icinde yapilmasi gerekir. Kuduz belirtileri ortaya ciktiktan sonra yapilacak kuduz asisi ile kuduz serumunun kiymeti yoktur. Kuduz hastaliginin baslangicinda, yorgunluk, durgunluk, sinir bozuklugu, bas agrisi ve kalpte sikisma gorulur. Hasta yerinde duramayacak kadar sikintilidir. Bir sure sonra bogaz ve solunum yollarindaki kramplar baslar. Bu donemde sudan da korkmaya baslar. Kuduz suphesi olan bir hayvan isirdiktan sonra isirilan yerden bol kan akitilir. Sonra oksijenli suyla yikanip, tenturdiyot surulur. Bu islem sik sik tekrarlanir. 
 
Kulak agrisi : Kulak agrisi baska bir hastaligin belirtisidir. Kulak borusu zari iltihabi, kulak nezlesi, ortakulak iltihabi, kulak yolundaki ciban, boyun bezeleri, yuz nevraljisi, bademcik iltihabi veya cene mafsalindaki hastalik, kulak agrisina neden olabilir. Bu nedenle doktora basvurmak gerekir. 
 
Kulak akintisi : Dis veya ortakulak iltihabindan kaynaklanir. Akinti azsa, diskulak iltihabi, koyu sariysa ortakulak iltihabi dusunulur. Mastoid iltihabinin neden oldugu akinti ise, krem kivaminda olup, coktur. Kulaktan kanli akinti gelmesi, kulak zarinin delinmis olmasi veya kafatasi kirigindan kaynaklanabilir. Doktora basvurmak gerekir. 
 
Kulak cinlamasi : Kulak cinlamasi, kulak ugultusu veya kulak viziltisina, tip dilinde tinnitus denir. Cok cesitli nedenleri vardir. Bunlar arasinda, kulak kiri, ickulak iltihabi, ortakulak iltihabi, menier hastaligi, atesli hastaliklar, yorgunluk, zafiyet, bazi ilaclar, yuksek veya dusuk tansiyon sayilabilir. Bu nedenle doktora basvurmak gerekir. 
 
Kulak iltihabi : Ortakulakta veya kulak arkasi kemikte gorulur. Vakit gecirilmeden doktora basvurmak gerekir. 
- Ortakulak Iltihabi 
Bademcik veya girtlakta meydana gelen iltihaplar grip, kizamik, kuspalazi, kizil gibi hastaliklar ortakulagin iltihaplanmasina neden olabilir. Hastada, yuksek ates ve kulak agrisi gorulur. Kulaga sicak pansumanlar yapmak, agrilari dindirir. 
- Kulak Arkasindaki Kemigin Iltihabi 
Nedeni, genellikle ortakulaktaki iltihabin, kulak arkasindaki kemige dogru yayilmis olmasidir. Hastada ates, kulak agrisi, koyu kulak akintisi, halsizlik gorulur. Isitme azalir. Caresi ameliyattir. 
 
Kulak kiri : Diskulak borusundaki ufacik bezler; kulak kiri adi verilen hafif sarimtirak yagli bir madde salgilarlar. Bu salgi fazla oldugu zaman, disariya atilamayip kulak icinde kuruyacak olursa, bir tikac meydana getirir ve kulak zarini etkileyerek rahatsizlik verir. Diskulak borusu, kulak kiri ile tamamen kapanacak olursa, ugultu, cinlama gibi arizalara neden olur. Tamamen tikanmis boru, ancak doktor tarafindan acilabilir. 
 
Kulunc agrisi : Siddetli agrilara ve ozellikle kalinbagirsak kaslarinin kasilmasi sonucu meydana gelen ve omuz baslarinda hissedilen agrilara, halk arasinda kulunc denir. Bu cesit agrilarin bazilari sabit, bazilari da gezici agri seklindedir. Kalinbagirsagin kasilmasindan kaynaklanan bu cesit agrilara, tip dilinde kolik denir. 
 
Kum sancilari: Bobrek kumlarini dokmek ve onlarin neden oldugu sancilari gidermek icin, perhiz yapmak ve bol bol su icmek cok faydalidir. 
 
Kurdesen: Tip dilinde Urtiker denilen kurdesen, bir cesit alerjidir. Ciltte aniden baslayan ve birkac saat suren dayanilmaz kasintilarla kendini gosterir. Ciltte gorulen kucuk, kirmizi kabarciklar, bir sure sonra sisebilir. Bu belirtiler, bazen cok kisa zamanda gecer, bazen de uzun sure devam eder. Nedeni, bocek veya ari sokmasi, bozuk yiyecekler, bazi yiyecekler, bazi ilaclar veya asiri derecede heyecanlamadir. 
 
Kusmak : Midenin icindekilerini, elde olmayarak agiz yolu ile disari atmaya kusmak, kusulan seye de kusmuk denir. Kusmanin bir cok nedeni vardir. Ornegin, zehirli, bozulmus yiyecekler, icki, gastrit ve ulser gibi mide hastaliklari, bazi besinlere karsi hassasiyet, bazi ilaclar, kanser, mide kanamasi, mide fitigi, sinirlenme, migren, arac tutmasi, zehirlenme, kansizlik, sarilik, tiroid hastaliklari, hamilelik ve cocuklarda kabakulak, bademcik veya bagirsak hastaliklari sirasinda kusma gorulur. Tedavinin ilk sarti, kusmanin nedenini belirlemektir. Tedavi nedene gore yapilir. Hasta kustuktan sonra, sirt ustu yatirilir. Birsey yedirilmez. Bir bardak buzlu su, yudum yudum icirilir. 
 
Kuspalazi : Difteri de denilen bu hastaliga tutulanlarda yutkunma zorlugu, ses kisikligi, nefes darligi, kuru oksuruk, yuzde morarma, bademcikler uzerinde kursuni beyaz renkte bir zar, bogaz agrisi, boyun bezlerinde sislik, istahsizlik, kol ve bacaklarda agrilar gorulur. Ates 38-40 derece arasindadir. Nabiz suratlidir. Hastalik baslangicinda teshis edilip, hastanin nefesi tamamen kesilmeden mudahale edilmezse, olumle sonuclanir. Bulasici bir hastaliktir. Hastanin bulundugu yerdeki havaya yayilan mikroplarla bulasir. Korunmak icin en iyi care difteri asisi yaptirmaktir. Vakit kaybetmeden doktora basvurmak gerekir.
 
 
Logusa hummasi : Bazi logusalarda gorulen ciddi bir hastaliktir. Halk arasinda albasti denir. Nedeni, ureme organi yollarinda iltihaplanma, dogum esnasinda temizlige yeteri kadar onem verilmemesi veya idrar yollarinin iltihaplanmasi olabilir. Dogumdan 3 veya 7 gun sonra ates yukselir. Karnin alt bolumunde yumusaklik hissedilir. Akinti fazlalasir ve logusa genel bitkinlikten sikayet eder. Doktora basvurmak gerekir. 
 
Losemi : Halk arasinda kan kanseri denilir. Kandaki alyuvarlarin asiri derecede cogalmasi sonucu meydana gelir. 
 
Lumbago : Sirtin asagi kisminda hissedilen cok siddetli agriya lumbago denir. Belirtileri cesitlidir. Mesela, hasta otururken, bir yerden kalkarken, egilerek bir is yaparken sirt bolgesinde siddetli agrilar hisseder. Agri belirtili bir noktadan baslayip, kasiklara ve kalcaya dogru yayilir. Hastaligin belirli bir nedeni olmamakla beraber, baglarin ve kaslarin fazla gerilmesi, disk kaymasi veya bel kemigi ile kalca kemigi arasindaki eklemlerin fazla zorlanmasi nedenler arasinda sayilabilir. Tedavinin ilk sarti istirahat etmektir. Ayrica sirta sicak su torbasi koymak ve masaj yapmak da cok faydalidir.
 
Mide tembelligi: Midenin besinleri geregi gibi ve normal surede hazmedememesine mide tembelligi bir baska ifadeyle mide zafiyeti denir. Nedeni, midede asit fazlaligi, mide kaslarinin zayiflamis olmasi veya midenin hazim icin gerekli olan salgiyi yapamamasidir. 
 
Mide ulseri: Midenin ic yuzundeki belirli bir kismin asinmasi sonucu meydana gelen yaraya mide ulseri denir. 
Sinir bozuklugu, midede asit fazlaligi, zamaninda ve iyi tedavi edilmeyen gastrit, mide zafiyeti, karaciger yetersizligi veya safra azligi, kalp hastaliklari, sindirilmesi guc yiyeceklerin asiri derecede kullanilmasi, haddinden fazla sigara, cay, kahve veya asit yapici mesrubat icmek, alkol kullanmak veya bazi ilaclarin uzun sure kullanilmasi mide ulserini doguran nedenler arasindadir. 
Hastaligin baslangicinda mide eksimesi ve agirlik hissi vardir. Hastanin agzina, sik sik eksi su gelir. Tat alma duygusu hafiflemistir, dil paslidir, hastanin rengi solmustur. Karnin ust kismina bastirilinca, acima hissedilir. Bu belirtiler ortaya ciktiktan sonra; en kisa zamanda tedaviye gecilmezse; yemeklerden 2-3 saat sonra sirta dogru yayilan siddetli mide agrilari bas gosterir. Bas donmesi ve terleme de gorulur. Bu devrede, kusma ile bir miktar kan da gorulebilir. Bazi kimselerin buyuk abdestleri katran gibi olur. Bu isaretler, ulserin ilerlemis oldugunu gosterir. 
Mide ulseri, bilhassa ilk bahar ve son bahar aylarinda, cok rahatsiz edici bir hal alir. Agri ve kanamalar artar. 
Mide ulseri, baslangicinda teshis edilip de tedaviye baslanilacak olursa, telaslanmaya ve korkmaya gerek yoktur. Bu durumda yapilacak ilk is, uzuntuye kapilmamak, aksine butun uzuntulerden siyrilmaya gayret sarf etmektir. Sonra tedaviye yardimci olmak amaciyla asagidaki hususlara kesinlikle uymak gerekir. 
- Tedavi suresince istirahat edin 
- Yemeklerinizi, her gun belirli saatlerde yiyin 
- Bagirsaklarinizin duzenli bir sekilde calismasini saglayin 
- Sigara, cay, kahve ve alkolu birakin 
- Dis sagligina onem verin 
- Sut ve sutlu yiyecekler, yumurta, kizarmis ekmek, tereyagi, pelte ve haslanmis balik, sebze pureleri ve patates yemegini sofranizdan eksik etmeyin. 
 
Mide yanmasi: Gogus kemiginin arka tarafinda hissedilen yanma ile kendini gosterir. Nedeni midede fazla miktarda asit bulunmasidir. 
 
Migren: Halk arasinda yarim bas agrisi diye bilinen ve soguk bir terleme ile birlikte gelip, basin ve yuzun yarisini kaplayan ozel bir bas agrisidir. Agrilar bazen dayanilmayacak kadar siddetli olur. Birkac dakika surebilecegi gibi saatlerce hatta gunlerce devam eder. Migren, herhangi bir hastaligin belirtisi olabildigi gibi, belirli bir neden olmadan da gorulebilir. Irsi olanlar da vardir. Basin yarisinda zonklamalar, bulanti ve bazen kusma gorulur. Gozunun onunde siyah benekler, bulanik lekeler, ucusur. Bazi kimseler, konusmakta da zorluk cekerler. Agri geldigi zaman, karanlik bir odada sirt ustu yatmak oldukca etkilidir. Ayrica, hazimsizligi onlemek, haftada iki kere ilik banyo yapmak, sebze yemek ve kahve, cay, sigara, icki, gibi zararli seyleri terk etmek gerekir. 
 
Miyopluk : 5 metreden daha uzagi yeteri kadar gorememeye miyopluk denir. Nedeni, goz kaslarinin yorulmus ve kuvvetlerini kaybetmis olmasidir. Irsi olanlari da vardir
 
Nasir : Daha ziyade el ve ayagin surekli olarak surtunmelere ugrayan noktalarinda ust derinin kalinlasmasi ve sertlesmesi ile meydana gelen ve basilinca agri veren sertlesmis deri tumsegine nasir denir. Nedeni, nasirlasan bolgeye yapilan basinc ve surtmedir. Ayakta gorulen nasirlara cogunlukla siki ayakkabilar neden olur. 
 
Nefes darligi : Tip dilinde dispne denilen nefes darligi onemli bir hastaligin belirtisi olabilir. Spor yaptiktan, kostuktan veya yorucu bir is yaptiktan sonra nefes darligi normal sayilabilir. Ancak ortada neden yokken nefes darligindan sikayet etmek mutlaka uzerinde durulmasi gereken bir konudur. Cunku kansizlik, kalp hastaliklari, mide hastaliklari, bronsit, tiroid bezinin buyumesi, akciger hastaliklari, zaturree, astim, zehirlenme, sismanlik, nefes darligina neden olabilir. Nefes darligindan sikayet edenlerin sigarayi kesinlikle birakmalari, agir yemekleri de terk etmeleri gerekir. 
 
Nefes kokusu : Tip dilinde halitosis denilen nefes kokusunun nedenleri cesitlidir. Genellikle asagidaki nedenlerden kaynaklanir: 
- Hazimsizlik, gegirme, kokulu yiyecekler, alkol ve bazi ilaclar 
- Burun veya sinuz hastalikari 
- Curuk disler, agiz yaralari veya bademcik iltihabi 
- Kusma veya uzun sureli perhizler 
Diger taraftan seker hastaligi, kansizlik ve atesli hastaliklar sirasinda da nefes kokusu hissedilir. 
Herseyden once, agiz temizligine cok dikkat etmek gerekir. Curuk disler tedavi ettirilmeli, yenilen ve icilen seylerin kokusuz olmasina dikkat edilmelidir. Hergun temiz havada yurumek de faydalidir. Kisa surede gecmeyen nefes kokularinda bir doktora basvurmak gerekir
 
Nefrit : Bobreklerin calismasinda gorulen bir bozukluktan kaynaklanir. Bu durumda idrara protein karisir. Tip dilinde bright hastaligi da denir. 3 cesidi vardir. 
- Akut Nefrit 
- Muzmin Nefrit 
- Subakut Nefrit 
Nefritin butun cesitlerinde yatak istirahati sarttir. Usutmemeye dikkat etmek ve bele kusak sarmak da gerekir. Ayrica cikan idrar miktarindan cok su icilir. 
 
Nevralji : Sinir agrisina tip dilinde nevralji denir. Bilhassa, yuzde ve basta hissedilir. Ama vucudun diger taraflarinda da bulunabilir. Nedeni soguk alginligi, seker hastaligi, damar sertligi, veya agri yapan sinir yakininda meydana gelen herhangi bir hastaliktir. 
 
Nevrasteni : Zihin ve vucudun asiri derecede yorgun dusmesi sonucu ortaya cikan bir hastaliktir. Uzuntu, sikinti, endise, yeteri kadar dinlenmeye vakit ayirmadan uzun sure calismak, bazi mikrobik hastaliklar ve sinirleri uyarici ilaclari uzun sure kullanmak nevrasteni icin gerekli olan zemini hazirlar. Kisi gercekte hasta olmadigi halde bazi organlarinin hastaligindan yakinir. Cabuk yorulur, cabuk sinirlenir, huzursuzdur, bas agrilari vardir. Bazen de gozlerinin iyi gormedigini soyler. Dikkatini toplayamaz, uykulari da normal degildir. Cinsel iliskide basarili olamadigini, hazimsizlik cektigini, vucudunun her yerinin agridigini soyler. Tedavi amaciyla, ilik dus almak, istirahat etmek, vakit buldukca acik havada dolasmak, gunluk sikintilardan uzaklasmaya calismak, hazmi guc seyler yememek, kahve ve sigarayi terketmek gerekir. 
 
Nezle : Burun icindeki ince zarin, ust solunum yollarinin virutik iltihaplanmasidir. Nezle bulasicidir. Hastada burun akintisi, hapsirma, bogaz agrisi, bas agrisi, oksuruk bazen de ates gorulur. 1-15 gun devam eder. Iyi tedavi edilmezse muzminlesir. Tedavinin ilk sarti istirahat etmek ve kalabalik yerlerden uzak kalmaktir. 
 
Nikris hastaligi : Halk arasinda gut veya damla hastaligi tip dilinde ise podagra denir. Ozellikle fazla icki icen ve fazla kirmizi et yiyenlerde gorulur. Daha fazla erkeklerde rastlanir. El, ayak basparmagi, diz ve dirseklerde siskinlik meydana gelir. Agri da vardir. Buralari dokunulmayacak kadar hassaslasmistir. Ates 39,4 dereceye kadar yukselir. Tedavinin basarili olmasi icin mutlaka yatak istirahati gerekir. Gida rejimi uygulanir. Acili, tuzlu, sirkeli ve sekerli yiyecekler terkedilir. Alkol ve sigara birakilir. Dana, koyun ve kuzu eti yenmez. Diger etler, yag, nisastali yiyecekler mumkun oldugu kadar azaltilir. Seker yerine bal kullanillir. Az patates, yagsiz beyaz peynir, yagsiz sut, yogurt, enginar, havuc, kereviz, kiraz, lahana, fasulye, zeytin, maydanoz, armut, cilek, erik, kara turp, uzum, domates, ve pirasa yenilebilir. Ayrica mumkun oldugu kadar cok limon suyu icilir.
 
Onikiparmak bagirsagi ulseri : Incebagirsagin 25 santimetre kadar olan ilk bolumune onikiparmak bagirsagi denir. C harfi gorunumundedir. Onikiparmak bagirsaginda meydana gelen ulsere tip dilinde duodenum ulseri denir. Tedavi eidlmeyen gastrit, fazla asit, sinir bozuklugu, duzensiz hayat, gurultu, fazla miktarda sigara, cay, kahve ve alkol kullanmak, safra kesesi veya karaciger yetersizligi, kalp hastaliklari, hormon dengesizligi, dengeli bir sekilde beslenememe, cok sicak veya cok soguk yiyecekler, haddinden fazla et, hamur isleri veya baharatli yiyecekler ve bazi ilaclar; onikiparmak bagirsaginda ulserin meydana gelmesine yardimci olur. Hasta, mide eksimesi ve agzina eksi su gelmesinden sikayet eder. Ayrica dili pasli, rengi solgundur, bas donmesi ve fazla terleme de gorulur. Midesinin ustune basilinca, agri hisseder. Yemeklerden sonra da gogse dogru yayilan bir agri belirir. Bu belirtiler, ilk bahar ve sonbahar aylarinda daha da artar. Tedavi icin yapilacak ilk is, hastaligi doguran nedenleri ortadan kaldirmak, yemekleri az, fakat sik sik yemek, istirahat etmek ve uzuntuden uzak yasamaya gayret etmektir. 
 
Odem : Vucudun anormal derecede su toplamasina halk arasinda istiska; tip dilinde ise odem denir. Veya hidrofizi denir. Yuzde, ellerde, ayaklarda veya karinda agrisiz sislikler gorulur. Bu siskinliklerin kaynagi kalp, karaciger veya bobrek hastaliklaridir. 
 
Oksuruk : Cogunlukla, gogus, bogaz veya karin boslugunda meydana gelen bir rahatsizligin belirtisi olarak ortaya cikan oksuruktur 3 grupta toplanir. 
- Kuru oksuruk 
Nezle, bogaz iltihabi, bademcik iltihabi, fazla sigara icmek, sindirim bozukluklari, gastrit, ishal, kabizlik, bagirsak solucanlari, kalp hastaliklari ve ses tellerinin hastalanmasindan kaynaklanan oksurukler balgamsizdir, yani kuru oksuruktur. 
- Nobet seklinde gelen oksuruk Bu cesit oksuruk, bogmaca veya ciger sismesi; girtlak veya hava borusunun tahris olmasi, veya astimdan kaynaklanir. Bu cesit oksurukte pek az balgam gorulur. 
- Balgamli oksuruk 
Bu cesit oksuruk, sik sik tekrarlar. Hastada hirilti vardir. Balgam cikarir ve nefesini disari vermekte zorluk ceker. Balgamli oksuruk; Bronsit, astim, sinus iltihabi, muzmin sinuzit, kalp hastaliklari veya tuberkuloz'un bir isareti olabilir. 
Oksuruk, nasil olursa olsun, ihmal edilmemesi ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastaliktir
 
Pamukcuk : Cocuklarda gorulen ve beslenme yetersizliginden kaynaklanan bir hastaliktir. Tip dilinde candia albicans denir. 
 
Paratifo : Tifoya benzeyen, mikrobik ve bulasici bir hastaliktir. Paratifo mikroplari paratifolu hastanin idrar, buyuk abdest veya kaninda bulunur. Lagim sularinin karistigi icme sulari ve bu sularla yetistirilen yiyeceklerle bulasir. Hastaligin yayginlasmasinda kara sinekler de onemli rol oynar. 
 
Pasli dil : Cogunlukla mide hastaliklari veya bazi atesli hastaliklarda dilin paslandigi gorulur. Uzun sureli dil paslarinda doktora basvurmak gerekir. 
 
Peltelik : Dil peltekliginin nedenleri cesitlidir: Muzmin nezle, bademciklerin hastalanmasindan dolayi burundan konusma, kismi sagirlik, yarik damak bu duruma neden olabilir. 
 
Prostat buyumesi : Prostat bezi, idrar torbasinin boynu ile idrar yolu baslangicini cevreleyen ceviz buyuklugunde bir guddedir. Yalniz erkeklerde bulunur. Prostat bezi, 50 yasini gecen erkeklerde buyumeye baslayip, rahatsizlik verebilir. Hastaligin belirtileri gecenin son kisminda idrara kalkmak, gunduzleri sik sik idrar yapmak, idrar yapmakta zorluk, idrarin yavas yavas akmasi, idrarin basinda veya sonunda bir damla kan seklinde gorulur. Kesin tedavi ameliyatla gerceklesir. 
 
Prostat iltihabi : Vucudun herhangi bir yerindeki iltihabin, kan dolasimi araciligi ile prostat bezine gelip yerlesmesi sonucu ortaya cikar. Hastada titreme, halsizlik, ates, sirt ve bacak agrilari gorulur. Hasta, Idrarini ve buyuk abdestini yapmakta gucluk ceker. Tedavi sirasinda en az 10 gun yatak istirahati sarttir. 
 
Prostat kanseri : Prostat bezinin genisleyip, buyumesi sonucu ortaya cikan bir hastaliktir. Hastanin karin bolgesinin alt kisimlarinda ve bacak aralarinda agri vardir. Bazen sirtta ve kollarda da agri hissedilir. Doktor tedavisi gerekir.
 
Rahim egzamasi : Rahimden gelen cerahatli akintinin neden oldugu bir cesit egzamadir. Rahimde veya vajina cevresinde kizarma ve sislikler gorulur. Bu sislikler bir sure sonra su toplayip, kabuklanir. Kasinti, zonklama ve yanma hissedilir. 
 
Rahim iltihabi : Rahimim ic yuzunun iltihaplanmasina tip dilinde endometri denir. Nedeni, belsoguklugu, dogumdan ve cocuk dusurdukten sonra rahimde parca kalmasi veya rahim dusuklugudur. Hastanin karin bolgesi hassastir, vajinadan cerahatli ve sumuge benzer akinti gelir. Aybasi kanamalari fazla olur. Bacaklarda ve legen kemigi bolgesinde agri vardir. Bu agrilar dinlenmekle gecer. Doktora basvurmak gerekir. 
 
Rahim kanamasi : Bu hastalik, aybasi hali disinda gorulen asiri kanamalarla kendini gosterir. Aybasi hali sirasinda da sanci olmaz. 
 
Rahim kanseri : Cogunlukla rahim boynunda ve vajinanin baslangic kisminda meydana gelen bir hastaliktir. Cok dusuk yapan veya cok doguran kadinlarda daha fazla gorulur. Tip dilinde uterus kanseri denir. Vajinadan kan veya fena kokulu akinti gelir. Boyle durumlarda, vakit kaybetmeden doktora basvurmak gerekir. 
 
Rahimde polip : Rahimde meydana gelen ve nohut buyuklugunde olan renkli yumrulara rahim polip'I denir. Nedeni, rahimin ic yuzunu orten zarin iltihaplanmis olmasidir. Aybasi halinde asiri kanama, rahim akintisi ve arasira gelen karin agrilari ile kendini gosterir. Kesin tedavisi ameliyattir. 
 
Rahim sarkmasi : Bazi kadinlarin vajina veya rahimleri bacaklarinin arasina dogru sarkar. Bu durum, yasli kadinlarda goruldugu gibi genclerde de gorulebilir. Nedenleri, muzmin oksuruk, ikinma, agir seyler kaldirma, asiri yorgunluk, rahim ur veya polipleri, dogum sirasinda destekleyici kas ve baglarin zayiflamis olmasi veya aileden gelen egilimdir. 
 
Rahim urlari : Cogunlukla dogum yapmamis kadinlarda gorulur. Bazi urlar zararsizdir. Ancak aybasi gunlerinde gecikme, kilo kaybi, kansizlik ve adet gormenin ikinci ve ucuncu gunlerinde haddinden fazla kanama varsa, gec kalmadan bir doktora basvurmak gerekir. Ayrica hastada idrar yapma ihtiyaci fazlalasir, legen kemigi bolgesinde agri vardir. 
 
Rasitizm : Cocuklarda gorulen bir cesit kemik hastaligidir. Nedeni, yeteri kadar D vitamini almamaktir. Cogunlukla yeteri kadar gunes gormeyen, sihhi olmayan, rutubetli, karanlik ve basik tavanli evlerde yasayan, yeteri kadar sut icmeyen ve haddinden fazla miktarda unlu gidalarla beslenen cocuklarda gorulur. Hastalik genellikle 2 yasinda ortaya cikar. Cocukta huysuzluk ve devamli terleme gorulur, istahi azdir. Bazilari kabizlik ceker, bazilari da ishal olurlar. Adaleleri gevsektir. Derileri soluk ve kansizdir. Disleri gec cikar ve erken curur. Ayakta durmayi ve yurumeyi gec ogrenir. Bacak kemikleri carpiktir. Duztabanlik gorulur. Deniz, kum veya gunes banyolari, kis aylarinda da, haftada 3 kere ilik banyo yaptirmak yaralidir. 
 
Romatizma : Umumiyetle eklem, kas ve sinir sistemini etkileyen hastaliklara romatizma denir. Romatizma agrilari, vucudun her tarafinda gorulebilir. Halk arasinda, romatizma agrilarina yel denir. Sismanlik, hormon dengesizligi, karaciger yetersizligi, beslenme dengesizligi, mide ve bagirsak bozukluklari, curuk disler, sinuzit, bademcik iltihaplari ve yaslilik romatizmayi hazirlayan nedenlerin basinda gelir. Ayrica, soguk ve rutubet de cok onemli rol oynar. Romatizmali yerlerde agri, yanma veya usutme ve sislikler gorulur. Agri bazen dayanilmaz dereceye varir. Hareket etmekte de gucluk cekilir. Tedavi edilmezse, kalp kapagi hastaligi veya bir baska hastaliga neden olur. 
3 cesit romatizma vardir: 
- Akut eklem romatizmasi 
- Romatoid artrit 
- Dejeneratif romatizma
 
Sac dokulmesi: Gunde, normal olarak 80 sac kili dokulur. Bundan fazla dokulme yasin ilerlemis olmasi, bazi atesli hastaliklar, tiroid hastaliklari, kansizlik, verem, seker hastaligi gibi butun vucudu etkileyen hastaliklardan sonra gorulur. Tip dilinde alopesi adi verilen sac dokulmesi; basit sac dokulmesi ve pelad olmak uzere iki cesittir. 
 
Saclarin kepeklenmesi: Kafatasi derisi uzerinde meydana gelen gevsek pul seklindeki kabuklara kepek denir. Kuru ve yagli olmak uzere iki cesidi vardir. Yagli sarimtirak gorunusteki kepeklenmeye, tip dilinde sebore denir. Nedeni, derinin en ust kisminda bulunan tabakanin, urettigi fazla parcalardir. Bunlar, cogunlukla saclar tarandigi zaman dokulur. Tedavinin ilk sarti; temizlik ve fazla miktarda unlu seyler yememektir. 
 
Sackiran: Tip dilinde tinea tonsurans denilen sackiran, bir cesit mantarin neden oldugu bulasici bir hastaliktir. Hic vakit kaybetmeden tedavi etmek gerekir. Sackiranli hastanin taragini kullanmak veya sapkasini giymekle bulasir. Tedaviye, hastalikli yerdeki saclari kesmek veya tras etmekle baslanir. Saclar, haftada iki kere yikanir. 
 
Sac ve sakal agarmasi: Yas ilerledikce saca ve sakala rengini veren maddenin yapimi azalir, bir sure sonra da tamamen kesilir. Kumral ve kizil saclar, daha erken beyazlasir. Genc yaslarda gorulen beyazlasmalar ise, irsidir. Tedavisi yoktur. 
 
Safra kesesi iltihabi: Safra kesesi taslarinin neden oldugu bir cesit iltihaplanmadir. Tip dilinde kolesistit denir. Iki cesidi vardir. 
- Muzmin safra kesesi iltihabi 
Safra kesesi buzulur, geregi gibi calisamaz hale gelir. Hastanin karninda, ozellikle yemeklerden sonra gaz ve gerginlik vardir. Ayrica; sag taraftan baslayip, kaburgalarin altina kadar yayilan gecici bir agri ve sarilik nobetleri de gorulur. Tip dilinde kronik kolestit denir. Bu hastalik genellikle 40 yasini gecmis sisman kadinlarda gorulur. 
- Akut Safra Kesesi IltihabiBilhassa, safra yollarina yerlesmis tasin neden oldugu bir hastaliktir. Tip dilinde akut kolestit denir. Hastada karnin sag ust kismina gelen ani, siddetli ve cabuk gelisen, sirta, hatta sag omuzun ucuna kadar yayilan agri vardir. Ates artar, kusma ve bulanti gorulur. 
Her iki cesit safra kesesi iltihabinda da; vakit kaybetmeden doktora basvurmak gerekir. Ameliyat gerekebilir. 
 
Safra taslari : Safra koyulasmasi sonucu meydana gelen taslara halk arasinda safra tasi, tip dilinde ise kolelitiasis denir. Yapilarinda kolestrin bulunur. Bazi safra taslari, rahatsizlik vermez. Bazilari da safra kanalini tikar. Cok siddetli, batici bir agri, bulanti ve kusma yapar. Hasta yerinde duramaz olur. Bu olaylarin hepsine birden safra kesesi krizi denir. Dusmeyen veya alinmayan safra taslari, safra kesesinin iltihaplanmasina da neden olur. Safra taslarinin neden oldugu rahatsizliklari gidermek icin doktor mudahalesi gerekir. 
 
Sagirlik: Sonradan meydana gelen sagirliklari doguran nedenler cesitlidir. Mesela; dis, orta veya ickulak bozukluklari, beyin hastaliklari veya histeri, gecici sagirliga neden olabilir. Gercek nedeni bulmak doktorun isidir. 
 
Sakal iltihabi: Sakal kilinin kolayca koparilmasi ve kopan kilin ucunda da cerahat damlacigi gorulmesi seklinde ortaya cikan bir hastaliktir. Tip dilinde sikozis denen bu hastaliga, stafilokok cinsi mikroplar neden olur. 
 
Salgin menenjit: Menegokok adi verilen bir cesit mikrobun; beyin zarina yerlesmesi ve orada iltihaplanmalar meydana getirmesi sonucu ortaya cikan bulasici ve tehlikeli bir hastaliktir. Hastalik, bogazlarinda mikrop tasiyan hastalar veya kendileri hasta olmadiklari halde bogazlarinda menenjit mikrobu tasiyan saglam kimseler tarafindan bulastirilir. Hastalik cogu kere usume, titreme ve atesin birdenbire yukselmesiyle baslar. Halsizlik, basagrisi, ve kusma gorulur. Dudak ve burun deliklerinin kenarlarinda ucuklar belirir. Gozlerini acmakta zorluk ceker. Bir sure sonra, ensesi sertlesmeye ve basini one egememeye baslar. Hic vakit gecirmeden tedaviye baslamak sarttir. Aksi halde, olumle sonuclanabilir. Bu gunku tedavi yontemleri sayesinde hastanin sagligina kavusmasi mumkundur. Salgin menenjit salgini sirasinda saglikli kimseler hastalarla gorusmemelidir. Kalabalik yerlere gidilmemelidir. Butun vucudun, ozellikle agiz ve burunun temiz tutulmasi gerekir. 
 
Saman nezlesi: Ot veya bitki tozlarinin neden oldugu bir cesit alerjik hastaliktir. Tip dilinde pollenosis veya alerjik rinit denir. Daha ziyade, ciceklerin actigi aylarda gorulur. Hastada siddetli aksirmalar, burun tikanikligi, gozlerde kizarma ve sulanma, fazla miktarda berrak burun akintisi ve oksuruk gorulur. Tedavinin ilk sarti, ciceklerin actigi sicak ve ruzgarli gunlerde kirlara gitmemek ve gunes gozlugu kullanmaktir. 
 
Sara : Bir cesit sinir hastaligidir. Nedeni beynin calismasinda gorulen bir anormalliktir. Tip dilinde epilepsi denir. Grand mal ve petit mal olmak uzere iki cesidi vardir. 
- Grand Mal : 
Saranin agir sekline grand mal denir. Hasta nobet gelmeden once aura denilen bir devre gecirir. Bu sirada da, nobetin gelecegini anlar. Bu devrede, kulak cinlamasi, belirli bir yerde agri, titreme vardir. Ne oldugunu anlayamadigi bir koku hisseder. Kisa bir sure sonra da, suurunu kaybederek yere duser. Vucudunda kuvvetli cirpinmalar baslar. Kol ve bacaklari ritmik bir sekilde kasilip, gevser. Agzi kopurur, dilini isirabilir, farkinda olmadan kucuk ve buyuk tuvaletini koyabilir. Bir sure sonra da kasilmalar azalir, derin bir soluk alarak sakinlesir ve kendine gelir. 
- Petit Mal :Saranin hafif seklidir. Bu cesit saralida suur kaybi gorulur fakat, kasilma ve gevsemeler gorulmez. Hatta bazen cevresindekiler kriz gecirdigini bile anlamaz. 
Ilkyardim olarak, kriz geciren hastanin yaralanmasini onleyici tedbirler alinir. Dilini isirmamasi icin de temiz bir mendili top yaparak agzina koymak faydalidir. 
 
Sarilik : Safranin kana karisip, butun dokulari hatta goz aklarini bile sariya boyamasi ile ortaya cikan bir hastalik belirtisidir. Tip dilinde ikter denilen sariligin uc cesidi vardir. 
- Hemolitik sarilikKandaki alyuvarlarin tahrip olmasi sonucu safra, kana karisir. Hastanin idrar rengi normal, buyuk tuvaleti ise koyudur. 
- Hepatik sarilik : 
Bir virusun neden oldugu karaciger iltihabidir. Karaciger hucreleri siser ve safra yollari tikanir. Belirtileri, yavas yavas gorulur. Hastada ates, istahsizlik, ishal ve kusma vardir. En cok gorulen sarilik cesidi budur. 
- Obstruktif sarilik : 
Nedeni, safra kanallarinin tikanmis olmasidir. 
Ortak belirtileri ise sunlardir. Hastaligin neden oldugu sari renk, once goz aklarinda gorulur. Sonra yuz, boyun, govde, kol ve bacaklara kadar yayilir. Idrarin rengi sari ile koyu kahverengi arasinda degisir. Ciltte de kasinti vardir. Buyuk abdest, kil renginde ve fena kokuludur. 
Tedavinin ilk sarti, yatak istirahatidir. Siki bir perhiz uygulanir. 
 
Sedef hastaligi : Nedeni, kesinlikle bilinmeyen bir hastaliktir. Irsi veya sinirsel oldugu soylenmektedir. Tip dilinde psoriasis denir. Daha cok, bas derisinde, dizlerde ve dirseklerde veya tirnaklarda meydana gelen duzensiz kirmizi lekelerle kendini gosterir. Lekeler, gumus renginde ve pul pul olup, deriden yuksektir. Kasinti yoktur. 
 
Ses kaybi : Sesin tamamen kaybolmasina, tip dilinde afoni denir. Tam veya kismi olabilir. Nedeni, bogaz veya girtlak hastaliklari, konusma kaslarini kontrol eden sinirlerin hastalanmasi veya sinir bozuklugudur. Tedaviye gecmeden once, gercek nedeni bulmak gerekir. 1-2 gun icinde gecmeyen ses kayiplarinda doktora basvurmak gerekir. 
 
Ses kisikligi : Bogaz veya girtlagin, disaridan gelen organizmalar tarafindan istila edilmesi sonucu ortaya cikar. Nedeni, soguk alginligi, bagirmak, cok konusmak, bogazi tahris edici duman veya benzeri gazlar veya bogaz iltihabidir. Kisa surede gecmeyen ses kisikliginda, doktora basvurmak gerekir. 
 
Sik sik idrara gitme : Gunde 4 veya 6 kez idrara gitmek normal sayilir. Bu sayi, icilen su miktarina gore degisir. Toplam idrar miktari, 8 su bardagi kadardir. Bu miktarda ve idrara gitme sayisinda fazlalik oldugu zaman genclerde seker hastaligi, ihtiyarlarda bobrek hastaligi veya prostat buyumesi dusunulebilir. 
 
Siraca : Tip dilinde scrofula denir. Bir cesit kronik deri veremidir. Nedeni, boyundaki lenf bezlerinin veremidir. Daha ziyade boyun bolgesinde ve yuzde acisiz sisliklerle ortaya cikar. Bir sure sonra patlayan bu sisliklerden irin akar. 
 
Sitma : Anofel adli sivrisinegin sokmasiyla, insandan insana bulasan, titreme, ates ve ter nobetleriyle kendini gosteren, kimi zaman da baska bir hastalik gibi gorulen ve tedavi edilmezse, olduren bulasici bir hastaliktir. Tip dilinde malarya denir. 
 
Sigiller : Derinin ust tabakasinin buyumesi sonucu ortaya cikar. Nedeni, bir cesit virustur. Tip dilinde verru denir. Ayni kiside bir yerden diger bir yere bulasabilir. Daha ziyade, parmak, ayak ve yuzun cesitli yerlerinde, yuvarlak deriden yuksekte ve cilek gorunumunde kabartilar halinde gorulur. 
 
Sinirsel agrilar : Bu cesit agrilar, genelikle kut agri seklindedir. Vucudun her yerinde hissedilebilir. Ama, cogunlukla kalp cevresindeki agrilardan sikayet edilir. Bazi kimseler de baslarini tipki bir cember gibi sikan bas agrilarindan sikayet ederler. Iste bu cesit agrilar, bedeni bir arizadan kaynaklanmiyorsa, sinirsel agrilardir. 
 
Sinir bozuklugu : Hayat sartlarindan fazlasiyla etkilenenlerde gorulebilen, esasta onemli bir kaynagi olmayan bir rahatsizliktir. Devamli olarak endise icinde olmak seklinde gorulenine anksiete, ruhi ve bedeni bitkinlik seklinde gorulenine de depresyon adi verilir. Hasta hayattan zevk almaz, her zaman mutsuzdur, huzursuzdur, sinirlidir. Uykulari duzensizdir. Gercekte bir hastaligi olmadigi halde cesitli hastaliklarin varligindan sikayet eder. Tedaviye hayatinin iyi yanlarini gormeye alismakla baslanir. Sinirlenmekten kacinmak, her kotu olayin iyi bir tarafi oldugunu gormeye alismak, duzenli bir hayat surmek gerekir. 
 
Sinirsel hazimsizlik : Sinir sisteminin duzenli, uyumlu calismasini kaybetmesi sonucu ortaya cikar. Ayrica, alkol kullanmak, fazla sigara icmek, haddinden fazla cay, kahve veya sut icmek, cabuk ve geregi gibi cignemeden yemek yemek sikayetlerin artmasina neden olur. Hastanin karninda agirlik hissi vardir, midede gurultu, yanma veya eksime gorulebilir. Gegirir, gaz cikarir. Yorgunluk, bas agrisi, carpinti ve unutkanliktan da sikayet edilir. 
 
Sinirsel kusma : Sinir sistemindeki duzensizlikten kaynaklanan bir durumdur. Agiza su gelmesi seklinde de gorulebilir. Herseyden once, sinirlenmemeyi, duzenli bir hayat surmeyi aliskanlik haline getirmek tedavinin ilk sartidir. 
 
Sinuzit : Cene, alin ve sakak kemikleri icinde bulunan ve buruna acilan icleri hava dolu bosluklarin, sinuslerin iltihaplanmasi sonucu ortaya cikan bir hastaliktir. Had ve muzmin olmak uzere iki cesidi vardir. Nedeni burun iltihabi, nezle, grip, alerji, burundaki sekil bozukluklari veya buruna kacan yabanci cisimlerdir. Hastanin yuzunde zonklayici bir agri, burnunda tikanma, akinti ve bas agrisiyla birlikte gelen ates gorulur. 
 
Siroz : Karaciger dokularinin harap olmasi ve karacigerin sertlesmesi sonucu ortaya cikan bir hastaliktir. Tip dilinde cirrhosis denir. Beslenme, hazimsizlik ve fazla miktarda alkol bazen de safra yollarinin tikanmasi sonucu gorulur. Hastanin karni su toplar, ayak bilekleri siser, istahi azalir ve arasira da kusar. 
 
Sivilceler : Yag bezelerinin fazla calismasindan, hormon veya metabolizma bozukluklarindan kaynaklanan en kucuk cibanlara sivilce denir. Sivilceleri sikmamak, tuzsuz, yagsiz ve baharatsiz seyler yemek gerekir. 
 
Siyatik : Ust bacagin arka kismi, arka bacagin dis tarafi ve siyatik siniri boyunca yayilan agriya siyatik denir. Agri, bazen birdenbire gelir. Bazen de yavas yavas ilerler. Otururken, kalkarken, uzanirken hareketler zorlukla yapilir. Belkemiginin asagi bolgesi, hassastir. Agrilar yururken, oksururken ve gerinirken daha da artar. Halk arasinda sinir romatizmasi da denir. Nedeni, omurlar arasinda kikirdak disklerin yerinden oynamasi, yani disk kaymasi, omurganin alt bolumunun iltihaplanmis veya zedelenmis olmasi, dizkapagi iltihabi veya sinir iltihabidir. Tedavinin ilk sarti yatak istirahatidir. Ayrica yatak altina kalin bir tahta koymali, iki yastiktan fazla da yastik kullanmamalidir. 
 
Skorbut : C Vitamini eksikliginin neden oldugu bir hastaliktir. Daha ziyade 5-6 ay sureyle yeteri kadar C vitamini alamayan cocuklarda ortaya cikar. Hastada dermansizlik, zayiflama, ve kanamalar gorulur. Yaralarin iyilesmesi gecikir, dis etleri siser ve mikrobik hastaliklara yakalanma ihtimali artar. Kucuk cocuklara her gun 4 corba kasigi taze sikilmis portakal, limon veya greyfurt suyu verilirse, skorbut olmalari onlenmis olur. 
 
Sarbon : Halk arasinda karakabarcik da denilen bu hastalik daha cok kasap, ciftci veya veterinerlerde gorulen ve hayvanlardan, insanlara gecen mikrobik bir hastaliktir. Daha cok yuz, boyun veya kolda bir ciban cikip daha sonra patlar. Etrafinda da siyah bir kabuk meydana gelir. Oldurucu bir hastalik oldugu icin vakit kaybetmeden doktora basvurmak gerekir. 
 
Seker hastaligi : Vucudun seker yakmasinda ortaya cikan bozuklugun neden oldugu bir hastaliktir. Tip dilinde diabet denir. Pankreas, kandaki seker miktarini kontrol eden ve adina insulin denilen bir madde salgilar. Pankreas bu gorevini yerine getirmezse, kandaki fazla seker, karacigere depo edilir. Ac karnina alinan 100 gram kanda 80 miligram seker vardir. Bu miktar yemekten 1-2 saat sonra 140 miligrama kadar yukselir. Kandaki seker miktari hastaligin durumuna gore asagidaki gibi tespit edilir. Seker durumu Acken Yemekten 1-2 saat sonra Normal kimselerde 80 mg. 140 mg. 
Orta derecede 130 mg. 190 mg. 
Agir derecede 160 mg. 215 mg. 
 
2 cesit seker hastaligi vardir. 
- Sekersiz Diabet : 
Hipofiz bezinin arka tarafindan salgilanan antidiuretik hormonun yetmezligi sonucu ortaya cikan bu cesit seker hastaligina, tip dilinde diabetes insipidus denir. 
- Sekerli Diabet ankreasin salgiladigi insulin yetmezligi sonucu ortaya cikan bu cesit seker hastaligina, tip dilinde diabetes mellitus denir. 
 
Seker hastaligini doguran nedenler dengesiz beslenme, sismanlik veya sinir bozuklugudur. Bazi kimselerde de irsiyet onemli bir rol oynar. 
Hastaligin baslangicinda cok yemek ve su icmek ihtiyaci vardir. Idrar miktari da artar. Kadinlarin idrar yapma yerlerinde kasinti vardir. Ayrica devamli yorgunluk hali gorulur. 
Ileri safhada devamli bas agrisi, el ve ayak titremeleri, istahsizlik, aseton kokusuna benzer nefes kokusu, ter kokusu, adele kramplari, hafiza zayifligi, kismi veya tam felc, iyilesmeyen yaralar ve uykuda sayiklama gorulur. 
Seker hastaligi tedavi edilmezse sonuc damar sertligi, kalp yetmezligi, gogus anjini, gorme zayifligi, katarakt, karaciger hastaliklari, siroz olabilir. 
Iki cesit seker komasi vardir. 
- Diabetik Koma aha ziyade seker hastalarinda gorulur. Nedeni, insulin verme zamanini gecirmek, gerektiginden az miktarda insulin vermek, bagirsak iltihabi, bademcik iltihabi, grip veya iyilesmeyen yaralardir. 
- Seker Eksikligi Komasi : 
Tip dilinde hipoglisemi adi verilen bu cesit koma, terleme, titreme, cirpinma huzursuzluk, siddetli aclik, ve asiri duygusallikla baslar. Nedeni, fazla miktarda insulin vermek veya cok miktarda karbonhidratli yiyeceklerle beslenmektir. 
 
Seker hastalari haftada en az iki kere ilik banyo yapmalidir ve sonra da vucutlarinin her tarafini ilik bir havlu ile ovmalidir. Kabiz veya ishal olmamalidirlar. Perhiz yapmalidirlar. Erken yatip erken kalkmalidirlar. Agiz, bogaz ve dis sagligina asiri ozen gostermelidirler. Masaj, beden hareketleri ve acik havada yuruyusu ihmal etmemelidirler. 
 
Sirpence : Daha cok ense, sirt ve kaba etlerde beliren bircok cibanlarin birlesmesi ile meydana gelen ve cabuk genisleyen bir cesit kan cibanidir. 
 
Sismanlik : Sismanlik, alinan kalori miktarinin yakilan kaloriden daha fazla olmasi sonucu ortaya cikan bir metabolizma bozuklugudur. Tip dilinde obesite denir. Istatistiklere gore sismanlarin daha cabuk yaslandiklari, seker hastaligi, damar sertligi, kalp hastaliklari, karaciger ve safrakesesi hastaliklari, tansiyon yuksekligi, akciger hastaliklari, romatizmal hastaliklarin tehdidi altinda bulunduklari belirtilmektedir. Bu nedenle sismanliktan kurtulmak icin diyet ve beden hareketleri yapmak gerekir.
Tansiyon : Kan basincina tansiyon denir. Kalp her kasilisinda belirli miktardaki kani atardamarlara pompalar. Bu sirada da, kan basinci en yuksek seviyeye cikar. Buna buyuk tansiyon denir. Kalbin iki kasilisi arasinda gecen zaman icinde ise, kan basinci en dusuk seviyeye iner. Buna da kucuk tansiyon denir. Buyuk tansiyon ile kucuk tansiyon arasindaki fark da nabiz basincini gosterir. Tansiyon yasa bunyeye ve tansiyon olculdugu andaki ruhi veya bedeni duruma gore farklilik gosterir. Yaslandikca tansiyon yukselmesi normaldir. 
 
Tansiyon dusuklugu : Buyuk tansiyon, 11'den asagi dustugu zaman tansiyon dusuklugu vardir. Bu duruma tip dilinde hipotansiyon denir. Tansiyon, atesli hastaliklar sirasinda, buyuk kanamalardan sonra, ic salgi bezi bozukluklarinda veya herhangi bir hastaliktan sonraki iyilesme doneminde duser. Bazi kadinlarin aybasi hallerinde, veya sicakta fazla ter kaybindan sonra veya sinirli kimselerde de tansiyon dustugu gorulur. Devamli olarak tansiyon dusuklugu onemli bir hastaligin isareti olabilir. 
 
Tansiyon yuksekligi : Buyuk tansiyonun kisinin yasina gore yuksek olmasina halk arasinda tansiyon yuksekligi, tip dilinde ise hipertansiyon denir. Bir cok hastalikta tansiyon yuksekligi gorulur. Mesela kalbin sol bolumunun buyumesinde, bobrek hastaliklarinda, damar sertliginde, kan hucrelerinin cogalmasinda, sismanlikta ve ic salgi bezleri hastaliklarinda kan basinci artar. Tansiyon yuksekliginin belirtileri arasinda yorgunluk, sinirlilik, carpinti, bas donmesi, uykusuzluk, bas agrisi vardir. 
 
Tavukkarasi : Az aydinlik yerlerde, gorememek seklinde ortaya cikan bir cesit goz hastaligidir. 
 
Temriye : Bir cesit deri hastaligidir. Yer yer kume kume bir takim kizartilarla kendini gosterir. 
 
Tirnak iltihabi : Tirnak kenarlarinda veya altinda cerahat birikmesine, tirnak iltihabi denir. Nedeni, ufak kesikler veya siyriklar sonucu bakterilerin yerlesmesidir. Iltihaplanan tirnagin kenarinda kizariklik gorulur. Agri da vardir. 
 
Tifo : Mikrobik ve bulasici bir hastaliktir. Hastaligin mikrobu comak seklindedir. Tifo basili adi verilen bu mikrop, cogunlukla tifolu hastalarin diskilarinda veya idrarlarinda, kanlarinda, tukuruklerinde veya vucutlarinda gorulen deri dokuntulerinde bulunur. Tifo salginina, lagim sulari karismis icme sulari veya lagim sulari ile mikroplanmis yiyecek maddeleri neden olur. Salgin daha ziyade yaz ve sonbahar aylarinda gorulur. Hastalik, mikrop vucuda girdikten yaklasik 7-15 gun sonra ortaya cikar. Hastaligin ilk gunlerinde yorgunluk ve bas agrilari gorulur. Fakat hasta yatmak ihtiyacini hissetmez. Birkac gun sonra ates yavas yavas yukselmeye baslar. Istahsizlik, bas agrisi, burun kanamasi, bronsit, mide ve bagirsak bozukluklari ile birlikte ishal gorulur. Ilk belirtilerin ortaya cikmasini takip eden birkac gun icinde atesi daha da yukselir. Gogsunde karninda ve sirtinda pire isirigina benzeyen kirmizi lekeler belirir. Bu gunler icinde tansiyon duser, nabiz da yavaslar. Hastaligin ucuncu haftasinda karin gerginlesir ve siser. Diski ise yumusaklasir, bagirsak kanamalari gorulebilir. Bademcikler iltihaplanmis, hasta zayiflamistir. Ucuncu haftanin sonlarindan itibaren, ates dusmeye ve diger belirtiler kaybolmaya baslar. Tifo kalbi, beyni, bobrekleri, akcigerleri, karacigeri, goz ve kulak sinirlerini etkiler. Bu nedenle iyi tedavi sarttir. Hastaya sut, yogurt, ayran, hosaf, meyva sulari, limonata, portakal suyu, yumurta sarisi, yumurtali corbalar, iki kere cekilmis etten yapilmis kofteler, sebze ve meyve pureleri verilir. Cok su icirilir. 
 
Tifus : Cok tehlikeli ve bulasici bir hastaliktir. Halk arasinda lekeli humma da denir. Bitler araciligi ile bulasir. Tifusu doguran nedenler; pislik, asiri kalabalik yerlerde yasamak, aclik ve yorgunluktur. Tifus 12-14 gun devam eder. Riteksiyon denilen tifus mikrobu, vucuda girdikten bir sure sonra; hastada halsizlik, bas ve bel agrilari gorulur, atesi yukselir. Dudaklari kurur, dili paslanir, yuzu kizarir. 4-5 gun icinde derinin uzerinde ufak kirmizi lekeler ortaya cikar. Bazi hastalarda, sayiklama, bagirma ve tuvaletini altina kacirmasi gorulur. Hasta saglikli kisilerden ayri bir yerde bakima alinir. Esyalari, bulundugu yer dezenfekte edilir. Sulu ve sindirimi kolay yiyecekler verilir. Iyi beslenir, vucut temizligine cok dikkat edilir. 
 
Titremek : Tip dilinde tremor denilen titremek, irade disinda meydana gelen bir hastalik belirtisidir. El ve ayak titremesi; daha ziyade, nevroz, isteri veya nevrasteninin belirtisidir. Hafif titremeler, genellikle, guatr, alkolizm, kursun veya civa zehirlenmesi ya da ihtiyarligin isaretidir. Siddetli titremeler parkinson hastaligi ve uyku hastaliginda gorulur.
 
 
Ucuk : Dudakta veya burun kenarinda hafifce sismis, kirmizi ve agrili bir leke seklinde beliren bir hastaliktir. Nedeni, tukurukte bulunan bir cesit virustur. Daha ziyade atesli hastaliklar ve soguk alginligi sirasinda gorulur. Tip dilinde herpes simplex denir. Dudak veya burun kenarinda meydana gelen kirmizi lekeler, bir sure sonra su toplar, kucuk kabarcikar meydana gelir. Birkac gun sonra da sararirlar ve kabuk baglarlar. 
 
Ur : Vucudun herhangi bir yerinde gorulen sisliklere halk arasinda ur, tip dilinde ise tumor denir. Iyi huylu, kotu huylu ve iltihabi olmak uzere uc cesidi vardir. 
 
Uykusuzluk : Tip dilinde insomnia denilen uykusuzlugu doguran nedenler cesitlidir. Ornegin yorgunluk, mide siskinligi, hazimsizlik, zayiflatici veya uyarici ilaclar, fazla sicak, rahatsiz edici isik, gurultu sinir bozuklugu, fazla miktarda cay, kahve veya sigara icmek, agrilar, kalp veya akciger hastaliklari, ates, kasinti, gunluk olaylarin etkisi, yatagin uygun olmamasi, tedirginlik gibi nedenler uykusuzluga neden olur. Uykusuzlugu doguran nedeni bulmak gerekir. Basit uykusuzluklarda yatmadan once sigara, cay, kahve gibi seyler icmemek, muzik dinlemek, yatak odasini havalandirmak, bir bardak sicak sut icmek ve sicak banyo yapmak cok faydalidir.
 
Uyurgezerlik : Tip dilinde somnambulizm adi verilen bu hastalikta hastanin suuru uykuda oldugu halde, duyu organlari uyaniktir. Belirtileri hastaya gore degisir. Bazilari uykularinda gezer; bazilari ise uykularinda konusur, bagirir, el ve kol isareti yapar. Uyandiklari zaman da uykularinda yaptiklarini hatirlamazlar. Daha cok ruhsal bir bozuklugun ifadesidir. Ayrica basindan yaralanmis olanlarda, kanlarindaki seker orani dusuk veya beyin damarlarinda sertlesme olanlarda da uyurgezerlik gorulebilir. Bazi kimselerde ise genetiktir. Uykuda gezen hastalarin devamli olarak ailesi tarafindan kontrol altinda tutulmasi, basina gelecek herhangi bir kazayi onlemesi acisindan faydalidir. 
 
Uyuz : Serkopt denilen gozle zorlukla gorulecek kadar kucuk olan uyuz boceginin, ust derinin altina girerek meydana getirdigi kasindirici ve bulasici bir deri hastaligidir. Ozellikle el, bilek, parmak aralari, koltuk altlari, karin bolgesi ve kaba etlerde siddetli kasintilar ve cizgi seklinde yaralar gorulur. Yapilacak ilk is hastanin ve iliskide bulundugu kimselerin butun camasirlarini, elbiselerini, yatak ortu ve carsaflarini yikamaktir. 
 
Uremi : Karacigerde meydana gelip, kan vasitasiyla bobreklere tasinan ve idrarla disari atilan zararli maddelere ure denir. Urenin, idrarla disariya atilmayip, vucutta kalmasindan meydana gelen hastaliga da uremi denir. Nedeni, bobrek hastaliklari ve prostat buyumesidir. Hastada devamli bas agrisi, gorme bulanikligi, hickirik, gunduzleri uyuma ihtiyaci ve geceleri de uykusuzluk gorulur. Vakit kaybetmeden tedavi edilmesi gereken bir hastaliktir. Ayrica tedaviye yardimci omak amaciyla hastanin usutmemesi, yorulmamasi, duzenli beslenmesi, sigara veya alkolu birakmasi gerekir. 
 
Usumek : Bazi kimseler, usumeyi gerektirecek hastaliklari olmadigi halde usuduklerinden yakinirlar. Bu sikayetleri, kalorisi yuksek seyleri yemekle gecer. Ayrica asagidaki receteleri uygulamak da faydalidir.
Varis: Damarlarin buyumesi ve sismesine varis denir. Cogunlukla bacagin alt kisimlarinda gorulur. Nedeni ayakta fazla durmak, sismanlik, kan damarlarindaki kapaklarin duzensiz calismasi veya jartiyer kullanmaktir. Belirtileri, deri yuzeyindeki damarlar egri, bugru olup siserler. Deri rengini kaybeder. Aksam saatlerinde de ayak bilekleri sisebilir. Banyodan sonra, aybasi halinde, sicak havalarda veya uzun sure ayakta kaldiktan sonra, yorgunluk, bacaklarda agri, karincalanma ve dolgunluk hissedilir. 
 
Varis ulseri : Daha cok, bacagin alt kisminda gorulen yuvarlak bir yaradir. Nedeni, varisli yerde meydana gelen herhangi bir yaralanmadir. Hastalik bacagin alt kisminda, bilege yakin bir yerde yuvarlak bir yara olarak ortaya cikar. Ayak bilegi siser, deri esmerlesir ve bazen de agri hissedilir. Doktor tedavisi sarttir. 
 
Veba : Bulasici ve oldurucu bir hastaliktir. Veba mikrobunu tasiyan farelerin pireleri tarafindan insanlara gecer. Nedeni, pisliktir. Pis ve gunes girmeyen yerler veba icin en uygun ortamlardir. Hastalik, mikrop kapildiktan sonra gelen 2-8 gun icinde kendini gosterir. Hastada, aniden baslayan bas ve sirt agrilari, ates, titreme, kusma, nefes darligi, halsizlik, deri lekeleri, burun kanamasi, kan tukurme, kasik agrilari ve devamli dalginlik gorulur. Dili de kahverengi ve kurudur. Yapilacak ilk is hastayi tecrit etmektir. Cevresindeki saglikli kimselerin de koruyucu asi olmasi gerekir. Bugun icin onemi kalmayan ve eski devirlerde oldugu kadar cok gorulmeyen bu hastaligin tedavisi icin gec kalmadan saglik kuruluslarina haber vermek gerekir. 
 
Verem : Akciger veremi, tuberkuloz, fitizi diye bilinir. Nedeni, koch basili denilen ufak kivrik icinde kucuk noktaciklar gorulen comak seklindeki verem basilidir. Verem mikrobu insan vucuduna cesitli yollardan girebilir. Bu yollarin basinda, solunum yollari gelir. Hastalik, cogunlukla veremlinin balgami veya veremli ineklerin sutu ile bulasir. Saglik sartlarina uymamak, asiri yorgunluk, uzuntu, grip, bogmaca, kizamik veya seker hastaligi vucudun direncini kaybetmesine ve hastaligin ihtimalinin artmasina neden olur. Verem, uc devrede gelisir. Birinci devrede, hastada genel yorgunluk, istahsizlik, sirt agrilari, oksuruk, ve 38 dereceye varan ates gorulur.Verem basili bu devrede tuberkul adi verilen iltihapli bolgeler olusturur. Ikinci devrede hic bir belirti gorulmeyebilir. Fakat basiller butun vucuda yayilarak deri, eklemler, kemikler, bobrekler, bagirsaklar, karin ve beyin zarina yerlesirler. Bu devrede tedaviye baslanmamissa, vucudun direnci azalmaya baslar. Ucuncu devrede, varem basilleri kan veya lenf kanallari yoluyla yayilmaya devam eder. Hastada, yorgunluk, balgamli oksuruk, aksamlari yukselen hafif ates, istahsizlik ve gece terlemeleri gorulur. Bu devrede, tedavi edilmezse, diger akciger de hastalanabilir. Tedaviye 4 ila 9 ay kadar devam etmek gerekir. Tedavinin ilk sarti temiz ve acik hava, bol gida ve uzuntusuz bir hayattir
 
Yaniklar: Sicak bir seyin veya yakici bir maddenin etkisiyle vucudun herhangi bir yerinde meydana gelen hucre ve doku bozulmasina yanik denir. Yaniklar ikiye ayrilir: 
- Basit Yaniklar: Bunlar, deride hafif bir kizariklik meydana getiren yaniklardir. Bir sure sonra, ici su dolu kabarciklar ortaya cikar. Bunlari, kesinlikle patlatmamak gerekir. Yapilacak sey gerekli ilaci surup iyilesmesini baklemektir. 
- Onemli Yaniklar: Yanik alani buyuk ve derinligi de fazla ise, onemli bir yanik var demektir. Bu gibi durumlarda mutlaka hastaneye basvurmak gerekir. 
 
Yaralar: Herhangi bir kaza sonucu deride meydana gelen yarilma, kesilme, ezilme veya parcalanmalara yara denir. Bircok cesidi vardir. Atesli silahlar, batici veya delici aletler, yakici maddeler veya hayvan isirmalari sonucu meydana gelen yaralarin, hic vakit kaybetmeden tedavi edilmesi gerekir. Yaralar, temizlik sartlarina uyulmayip da, mikrop kapacak olursa, yara yerinde sisme, kizarma, ates ve agri gorulur. Bu da, yaranin iltihaplandigina isarettir. Bu durumdaki yaralar, geregi gibi tedavi edilmeyecek olursa, yaradan dagilan mikroplar vucudun diger tarflarina da yayilip cok tehlikeli hastalikara yol acabilir. Yaralanmalarda yapilacak ilk is; akan kani durdurmaktir. Kani durdurmak icin, kanayan yerin ustune gaz bezi veya temiz bir bez parcasi konup, iyice bastirilir. Kan bir sure sonra durur. Kanama durduktan sonra bez kaldirilir, yaranin uzerine bir parca tenturdiyot surulup, yara temiz bir gaz bezi ile sarilir. Kan fiskirarak akiyorsa, yaranin uzerine gaz bezi yea temiz bir bez parcasi baglandiktan sonra, kanayan yere bastirilir. Sonra ipin uclari, bir parca cubuga baglanip, dondurule dondurule iyice sikilasmasi saglanir. Ve hic vakit kaybetmeden hastaneye goturulur. 
 
Yilancik : Kucuk yara veya siyriklardan giren mikroplarin neden oldugu ve tip dilinde Erizipel denilen bir cesit deri hastaligidir. Halk arasinda kizilyuruk denir. Mikrop kapildiktan bir kac saat veya birkac gun sonra; hastada ates ve titreme gorulur. Bilhassa, yuz, burun kanatlari veya baldirlarda; cevresi kabarik, yaygin kizariklik ve agri gorulur. Bu bolge, bir sure sonra siser, deri gerilir. Ayrica istahsizlik ve bas agrisi da gorulebilir. Yilancik ihmal edilmemesi gereken bir hastaliktir. Bunun icin de iyi bir tedavi sarttir. Tedavinin ilk sarti, yatak istirahatidir. 
 
Yilan sokmasi : Yilan zehiri cok cabuk ve siddetli tesir gosteren zehirlerdendir. Ancak, bu zehirler agizdan alindiklari zaman zehirlemezler. Zehirli yilanlarin cogu buyuk baslidir. Bazilarinin baslari da uc koselidir. Uzun kivrik dilleri ve catalli disleri vardir. Soktuklari zaman; dislerinin dibinde bulunan bezden salgiladiklari zehiri, disin icindeki kanal vasitasiyla, soktuklari yere aktarirlar. Orada agri, sisme ve kizarma gorulur. Bazi kimselerde de yilan zehirinin cesidine gore, kusma, bayginlik, titreme, nefes darligi, uyuklama veya kismi felc gorulur. Yilan sokan kimseye zehir butun vucuda yayilmadan once asagidaki islemi yapmak gerekir. Sokulan yer kol veya bacakta ise; yaranin ust tarafina siki bir bag yapilir. Sonra alkole bandirilmis veya ateste kizartilmis bicak, caki veya jiletle yara kanatilir. Arkasindan, agzin etrafina ve dudaklara zeytinyagi surulur. Sokulan yer emilip, tukurulur. Ayni islem 3-4 kere tekrarlanir. Sonra madeni bir sey ateste kizdirilip, sokulan yer daglanir. Ayrica asagidaki recetelerden biri veya bir kaci uygulanir. Zehirlenme belirtileri varsa vakit kaybetmeden hastaneye goturmek gerekir. 
 
Yorgunluk : Uzun sure calismaktan sonra gorulen durumdur. Organlarin surekli olarak yorgunlugu sonucu bozulmasina da surmenaj denir. Geregi gibi calismama, isteksizlik, halsizlik, bas veya sirt agrilari, hazimsizlik, huzursuzluk ve huysuzluk, can sikintisi gibi belirtilerle ortaya cikar. En kolay tedavi, ilik dus alip, istirahat etmektir. Sabah aksam, kol ve bacaklari soguk su ile yikamak da cok faydalidir.
Zatulcenp : Akcigerleri saran zarin iltihaplanmasi sonucu gorulen bir hastaliktir. Tip dilinde plorezi denir. Nedeni, zaturree, verem veya akciger absesinden yayilan iltihaptir. Tedaviye vakit gecirmeden baslamak gerekir. 
 
Zaturree : Halk arasinda akciger iltihabi tip dilinde ise pnomani denir. 3 cesidi vardir. 
- Lober Pnomoni : Pnomokok adi verilen mikroplarin neden oldugu had akciger iltihabidir. Mikroplu tozlar, fazla yorgunluk, soguk alginligi veya uzun sure guneste kalmak hastaligin zeminini hazirlar. Hastalik ani bas agrisi, titreme, kusma ve sirt agrilari ile baslar. Ates, 40 dereceye kadar yukselir. Fakat 10. gunden sonra dusmeye baslar. Oksuruk, kisa surelidir. Balgam, kanli ve yapiskandir. Hastanin yuzu kizarmis, dudaklarinin etrafi kabarmis, cildi kuru ve dili de paslidir. Geceleri kriz gelebilir. 
- Virus Zaturreesi : Viruslerin neden oldugu bir cesit zaturreedir. Ya aniden ya da bir soguk alginligi sonunda gorulur. Lober pnomoniden daha hafif gecer. Hastaligin atesi 39 dereceye kadar yukselir. Kendini son derece yorgun hisseder. Oksurugu kuru fakat az balgamlidir. Kol ve bacaklarinda da agrilar vardir. 
- Bronkopnomoni : Iyi tedavi edilmeyen grip, bogmaca, bronsit veya kizamiktan sonra ortaya cikan bir hastaliktir. Nedeni, akciger ve bronslarin yer yer iltihaplanmis olmasidir. Hastalik, bronsit gibi baslar, tedbir alinmazsa, 2-3 gun icinde agirlasir. Ates sabahlari 38 derece iken aksamlari 40 dereceye kadar yukselir. Hastada oksuruk, cerahatli ve bazen de kanli balgam gorulur. Halsizdir, nefes almakta gucluk ceker, rengi de soluktur. 
Doktor tedavisi sarttir. Diger tarftan, hasta istirahat ettirilir ve morali ustun seviyede tutulur. Yanina fazla misafir kabul edilmez. Agri olan tarafina icine sicak su doldurulmus sise konur. Sicak su buhari teneffus ettirilir. Atesi yukseldigi zaman da; vucudu islak bezle silinir. Ates dusurucu ilaclar verilmez. 
 
Zayiflik : Vucut yeterli derecede beslenmezse, kilo kaybeder. Bu durum, bir cok muzmin hastaliklarda ve had hastaliklarin hemen hemen hepsinde gorulur. Zayiflik, belirli bir hastaliktan kaynaklaniyorsa, ilk once onu tedavi etmek gerekir
 
Zihin yorgunlugu : Aklin gecmis olaylari, ogrenilen seyleri saklayip, zamani gelince suur ustune cikarip, hatirlamasi kabiliyetine hafiza denir. Bu yeteneklerin gecici olarak kaybolmasina da zihin yorgunlugu denir. 
 
Zona : Gogus veya govdede ya da yuzde ve gozde, cogunlukla yalniz bir tarafta olmak uzere gorulen ve sinirler boyunca yakici agrilara, zona veya herpes zoster denir. Hastalik basladiktan birkac gun sonra agrilarin oldugu yerde, bir kirmizilik ve ortasinda ici su dolu kucuk kabarciklar gorulur. Bu belirtiler bir hafta kadar devam eder.
 
 

SİTELERİM

hakantok.tr.gg

hakantok1.tr.gg

06nk323.tr.gg

06790.tr.gg

bizekatilin.tr.gg

05424062326.tr.gg

05338478291.tr.gg

aallaahh.tr.gg

hellocular.it.gg

xakahtok.page.tl

info2013.tr.gg

housekeping.tr.gg

sozluk-tr.tr.gg

iskur-turkiye.tr.gg

evlilikmerkezi.tr.gg

russiamarriage.tr.gg

cagrimerkezinumaralari.tr.gg

fenerbahce1959.tr.gg

kktc392.tr.gg

ozgecmisi.tr.gg

beypazari--.tr.gg

ankarayiz.tr.gg

askerlikhizmeti.tr.gg

turkrusevlilik.ru.gg

anlasmalievlilik.ru.gg

evlenmekistiyor.tr.gg

turknostalji.tr.gg

euzubillahimineseytaniracimbismillahirrahmanirrahim.tr.gg

rt-erdogan.tr.gg

-akp-.tr.gg

trcell.tr.gg

kariyerinternet.tr.gg

otelsikayet.tr.gg

gidateroru.tr.gg

allahrahmeteyleye.tr.gg

ankaracumhuriyetlisesi.tr.gg

1cv1is.tr.gg

hitpaylass.tr.gg

3cocukyap.tr.gg

evlenmeyegel.tr.gg

otuz1cekmeyedevam.tr.gg

blogekle.tr.gg

esadayi.tr.gg

bedavareklamalani.tr.gg

Facebook beğen
 
 
Bugün 88 ziyaretçi (103 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol